Fast Money. Yunus Emre’nin 13 beyitlik “çıktım erik dalına” ile başlayan meşhur şiiri, bize hakikatin birçok kapılarını açıyor. Bu güne kadar Niyazi-i Mısrî, İsmail Hakkı Bursevî, Şeyhzade Muslihuddin Mehmed Efendi, Şeyh Ali Nevrekanî gibi nice büyüklerimiz de bu şiiri açıklamaya çalışmışlardır. Biz onlar gibi olamayız. Cüret ettik belki ama şiiri ve şairini yeniden gündeme getirebiliriz deyip Yunus Emre hazretlerinden izin ve himmet istirham ederek gönlümüze düşenleri paylaşmak istedik. Bu muazzam şiir bir hakikat yolcusunun kendisi ile yaptığı muhasebeye, yolda olanlara tavsiyelere ve insanların hakikat karşısındaki tutumlarına dair bazı ipuçları veriyor. Çıktım erik dalına anda yedim üzümü Bostan ıssı kakıyıp der ne yersin kozumu Erik dalına çıktım, orada üzüm yedim. Bostan sahibi kızarak “cevizimi neden yersin” dedi. ıs sahip kakımak kızmak koz ceviz Bu beyitteki anahtar kelimeler erik, üzüm ve cevizdir. Erik ekşidir, güneşi görür, sabreder, bekler ve tatlı yani üzüm olur. Koz da onun çekirdeğidir. İnsan önce ekşidir, cahildir, bilinçli değildir ama sabrederek ilim irfan öğrenir ve eğitimli bir insan olur. Öğrendikleri çekirdektir, onlarla insanlara yararlı olacak işler yapar, bilgilerini kendisinden sonra gelenlere öğretir. Bilgi ve görgüsünü paylaşmayıp saklayanlar cimridirler, cimriler sevilmezler. Erik ağacına çıkmak zordur. Hatta erik, ağaca çıkılarak değil dallar sarsılarak toplanır. Ağaca çıkmak isteyenlerin her tarafı yara bere olur. Meyve yemek isteyenler bu zahmete katlanmalıdır. Ağaca çıkmayan ve eriğin ekşisine sabredemeyenler üzüm yiyemezler, güzel nimetlere kavuşamazlar. Büyüklerimiz “Sabır acıdır, meyvesi tatlıdır” demişlerdir. Eğitimli bir insan olmak çok güzeldir, bilgili görgülü insanlar itibar ve hürmet görürler. Onlar senelerce dirsek çürütmüş ve uykusuz kalmışlardır yani erik ağacına çıkmışlardır. Namaza başlamak zordur, namaz kılmak da. Namazı farzını, sünnetini, edeplerini öğrenmek kolay değildir. Ancak sabredip namaz kılanlar maddi ve manevi nice güzelliklere kavuşurlar. Bir ay oruç tutarız. Yazın sıcağa, kışın soğuğa rağmen aç ve susuz kalırız ama sonunda bayram yapar, seviniriz yani üzüm yeriz. Ceviz olmak için öğrenip yaptıklarımıza yenilerini ekleyip insanlara öğretmek gereklidir. Bostan sahibi yani öğretmen bunun için kızıyor. Çünkü çekirdek başka ağaçların yetişmesi içindir, o yenmez ekilir. … Bir başka açıdan; Erik ile nefs, üzüm ile akıl, ceviz ile ruh kastedilmektedir. Nefs, sürekli ekşiyi, kötülüğü arzu eder. Akıl, tatlı ile acı olanın, yani iyiyle kötünün ölçüsünü verir. Kalb yani Ruh ise cevizdir; ruh Allah"tandır. Ruhlarımız “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” ilahi hitabına mahzar olmuş ve bu soruya verdiği “Evet!” cevabıyla şereflenmiştir. Öyleyse verdiği söze uygun davranma yolunda olmalıdır. Aksi takdirde azarlanma ve cezalandırılmayla karşı karşıya gelecektir. … Büyüklerimiz erik ile şeriatın, üzüm ile tarikatın, ceviz ile hakikatin kastedildiğini söylemişlerdir. Evet, şeriat ekşidir yani zordur, emirlere uymak ve yasaklardan kaçınmak başlangıçta zordur; bunları öğrenmek ve uygulamak kolay değildir. Tasavvuf bunları tatlılıkla yani aşkla yaptırır insana. Seven ve sevilen insan birlikte uzun bir yolculuğa çıkar. Hakikat ise yolculuktan dönenlerin getirdiği tadılmış yani yaşanmış, denenmiş yani sağlam meyvelerdir. Cepte saklanmaz, yenilmez; dostlara, talebelere, dervişlere verilir. İman çekirdektir; ibadetle, edep ve güzel ahlakla süslenir ve korunur. “La” demek yani her şeyden vazgeçmek ekşidir, zordur, “illa” tatlıdır çünkü büyük gerçeğe adım atılmıştır, “Muhammedün resulullah” ise la ve illa"nın kapısıdır. Bu kapıya büyük hürmet lazımdır çünkü hakikat yolculuğunun başı ve ortası buradadır. Sonu görenler ise bir şey söylemezler çünkü susmak edeptir. Erik kapısından geçip de üzüm kapısına gelenler, sevmekten ve sevilmekten ötürü türlü haller yaşarlar. Üzüm tatlıdır ve sarhoşluk verir. Onun için bazı yolculardan değişik sözler çıkar. Kolay değildir, ateşe girip de yanmamak, yanınca âh dememek. O zaman bostan sahibi “Cevizimi neden yersin?” der. Ceviz sırdır, sır ifşa edilmez. Ancak ehline verilir ya da öyle söylenir ki ancak gayret edenler nasipleri kadar anlar. Ya Hazreti Yunus! Senin dilini bilemedik, ne kadar derin, ne kadar ince, ne kadar da güzel söylemişsin. Cevizin değil, eriğin bile ipincecik dış kabuğundan içeri giremedik. Sana geldik. Seni anlamak, öğrenmek istiyoruz. Dış kapıda bırakma bizi. Selam ve dua ile… KAYNAK……………. Haydar HEPSEV
Veli Girişi Üye Girişi Yeni Üyelik Oluştur Sepetim 0 Sepete Gidin Anasayfa Kategoriler Yayınevleri-Markalar Yazarlar KAMPANYALAR Hakkımızda Yasal Koşullar Toptan Satış Anasayfa > > Kitap Yunus Emre Şerhleri Çıktım Erik Dalına Yayınevi Bilge Kültür Sanat Stok Kodu 9786054921508 Sayfa Sayısı 272 Baskı 1 Basım Tarihi 2014 Çeviren Emine Sevim Kapak Türü Karton Kapak Kağıt Türü Kitap Kağıdı Dili tr Orijinal Adı Yunus Emre Şerhleri Çıktım Erik Dalına 28,50TL 2 adet mevcut Sepete Ekle 9786054921508 632545 Yunus Emre Şerhleri Çıktım Erik Dalına Bilge Kültür Sanat Açıklama Taksit Seçenekleri Yorumlar Açıklama Emine Sevim Yunus Emre Şerhleri Çıktım Erik Dalına Bilge Kültür Sanat 9786054921508 Taksit Seçenekleri Axess Kartlar Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam Tek Çekim 28,50 28,50 2 14,82 29,64 3 10,07 30,21 6 5,13 30,78 9 3,48 31,35 Bonus Kartlar Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam Tek Çekim 28,50 28,50 2 14,82 29,64 3 10,07 30,21 6 5,13 30,78 9 3,48 31,35 Maximum Kartlar Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam Tek Çekim 28,50 28,50 2 14,82 29,64 3 10,07 30,21 6 5,13 30,78 9 3,48 31,35 Diğer Kartlar Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam Tek Çekim 28,50 28,50 2 - - 3 - - 6 - - 9 - - Yorumlar Yorum yaz Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş. İlginizi Çekebilir Tümünü göster Yunus Emre Divanı'ndan Seçmeler Emine Sevim Bilge Kültür Sanat 24,50TL Sepete Ekle Kayıt Olun! E-ticaret
yunus emre çıktım erik dalına