Fast Money. Haberler > Kafaları Kurcalayan O Soruyu Bilim Cevaplıyor Bir Kadınla Bir Erkek Yalnızca Yakın Arkadaş Olabilir mi? - 0018 Yıllardır tartışılan ama bir türlü uzlaşmaya varılamayan bir konudur bir kadınla bir erkeğin sadece yakın arkadaş olup olamayacağı. Bu konuya bilimsel verilerle yaklaşıp noktayı koyma zamanı geldi de geçiyor. Kaynak Öncelikle bu sorunun günümüzde hala cevaplanamamış olmasının nedeninin görece yeni olmasıyla bağlantılı olduğunu söylemek gerek. Şöyle düşünün Çok değil 200 yıl öncesine kadar, insanlar gündelik hayatlarının büyük bir kısmını kendi cinslerinden insanlarla geçiriyorlardı; erkekler sadece erkeklerle, kadınlar sadece kadınlarla. Evliliğe kadar durum hep böyleydi, hatta evlilikten sonra bile büyük oranda erkek ve kadınların ayrı sosyal yaşamları vardı. Erkekler binlerce yıl önce diğer erkeklerle ava çıkarak günlerini geçirirken, modern zamanlarda sadece erkeklerin olduğu iş yerlerinde ve okullarda olurlardı. Kadınlarsa ilkel zamanlarda diğer kadınlarla ava çıkmaz, kampta veya evde kalıp oradaki işleri hallederlerdi. Erkekler ve kadınların birlikte zaman geçirmeye başlaması ve böylece arkadaşlıklarının artması ise 1800'lerin sonlarında görülmeye başlandı. Bu dönemde kadınlar, erkek egemenliğindeki iş alanlarına ve eğitim sistemlerine dahil olmaya başladı. Bunun sonucunda da bu iki cinsiyet, birbirleriyle romantizm veya cinsellik olmadan nasıl iletişim kuracaklarını çözmek zorunda kaldılar. Bundan 150-200 yıl sonra, bugün hala bu sorunu çözmeye çalışıyor sayılırız. Bu kısa bilgi turundan sonra gelelim bilimsel araştırmaların bu konuda neler dediğine. Bilim insanları uzun bir süredir 'karşı-cins arkadaşlığı' konusunu inceliyor. Wisconsin Üniversitesi, konuyla ilgili yaptığı bir araştırma için 88 çifte sorular soruyor. Her bir çift kadın ve erkek ayrı ayrı odalara alınıyor ve arkadaşlarına karşı romantik bir şeyler hissedip hissetmedikleri soruluyor. Bu araştırma neticesinde kadınların erkek arkadaşlarına karşı genelde böyle bir şey hissetmedikleri görülüyor. Erkeklerde ise durum oldukça farklı çıkıyor; çünkü büyük bir çoğunluğu diğer odadaki arkadaşının kendisine çekici/seksi geldiğini ve şu an bir şeyler hissettiğini, ya da arkadaşı yeşil ışık yakarsa hissedebileceğini söylüyor. Yani karşı cinsten arkadaşlar arasında, büyük oranda erkekler platonik olarak karşıdakine karşı romantik veya cinsel anlamda bir şeyler hissediyorlar. Daha da ilginciyse, erkekler aynı zamanda bu hissin karşılıklı olduğu yanılgısına da düşüyorlar. Kadınlar, 'Sizce arkadaşınız size karşı romantik hislere sahip midir?' sorusuna genelde 'Değildir' cevabını verirken, erkeklerse 'Sahiptir' cevabını veriyor. Hatta erkekler, arkadaşlıklarını bu yanlış tespitleri sonucunda bir adım ileri götürmek için ilk adımı atma konusunda da kadınlara kıyasla daha hevesli davranıyor. O meşhur "friendzone" kavramı da tam olarak bu nedenle ortaya çıkıyor aslında. Nitekim bilime göre kadınlar erkekleri yalnızca arkadaş olarak görebilirken, erkeklerse içten içe kadınlarla olan arkadaşlıklarının biraz daha ileri noktalara gitmesini istiyorlar. Yani iki taraf, iş karşı cinsle arkadaşlığa gelince baya farklı dünyalarda yaşıyorlar. Özetle, bir kadınla bir erkeğin arkadaş olması bir hayli zor gibi duruyor; çünkü genelde erkek tarafı, gizliden gizliye daha fazlasını istiyor. Tabii bu, karşı cinsler arasında hiçbir zaman arkadaşlık olamayacağı anlamına gelmiyor. Nitekim sosyologlar, kadınlarla erkeklerin gerçekten de arkadaş olabileceğini ve bunun iki taraf için de aslında oldukça faydalı olduğunu karşı cinsle arkadaş olan bir insan, karşı cinsi nasıl etkileyebileceği konusunda arkadaşından oldukça faydalı bilgiler alabilir. Fakat aynı sosyologlar, karşı cinsler arasındaki arkadaşlığın aynı cinsiyet arkadaşlıklarına kıyasla daha zor kurulduğunu, daha fazla iletişim ve şeffaflık istediğini söylüyorlar. Aksi takdirde, genelde erkek olmak üzere taraflardan biri daha fazlasının olduğunu düşünmeye veya daha fazlasını istemeye da bir gerçek ki, çok başarılı evliliklerin veya romantik ilişkilerin de bazen sadece çok sağlam bir arkadaşlıkla başladığına dair pek çok örnek var. Yıllarca arkadaş olarak kalabilip, sonrasında iki tarafın da daha fazlasını hissettiği görülmemiş şey değil neticede. Tabii bu durum da, kadınla erkeklerin arkadaş kalamayacağı yönünde bir gelişme. Nokta koymak gerekirse; bilime göre kadınla erkeğin arkadaş olarak kalabilmesi imkansız değil, ama çok kolay da değil. İkili arasındaki iletişimin ve şeffaflığın tavan yapmış olması gerek, o yüzden bu detaylara dikkat. Yoksa iki taraftan biri, ki bilime göre genelde erkek tarafı, 'friendzone'a doğru yol alabilir, aman kalın! Kadın ile Erkek Arkadaş Kalabilirler mi? Popüler Tarihe Göre Erkekler bile arkadaş olurken yakın hissettikleri insanlar ile arkadaşlık kuruyor, kadın ile erkek de aynı şekilde bir yakınlık kuruyor, bence bu dostluk sadece arkadaşlık ile kalmaz diye düşünüyorum, funck boddy yada sevgili olma durumları söz konusu. Aranızda sevgilinin en yakın arkadaşı karşı cinsten biri ise içinize kurt düşürmek istemem D Diyecek bir şey bulamıyorum hakkaten.. Yani arkadaşım, neden olmasın????? O arkadaşlık illa ki bi üst seviyeye geçmesi lazım değil ki. Normal arkadaşlık işte.. Yok karşı cinsmiş.. Bunlardan nerede gördüysem hep sevgili oldular. Bir ara hoşlandığım hödük de kız arkadaşıyla sevgili oldu. Mutlu mesut attıkları storyleri izliyorum şimdi. Erkeklerin arkadaşlığı göt ayağı, hiç güven olmaz. Arkadaşlığa hisleri karıştırmamayı da beceremiyorlar. Tabii ki kalabilir. Illa sevgili olacaklar diye bişey mi var? Erkeklerin bu anlayışı yüzünden arkadaş olunamıyo Yakın arkadaşlarımın çoğu erkektir, neden olmasın ki yani? İki karşı cins yan yana gezince illa sevgili mi olmaları gerekiyor? Hiç mi doğru dürüst sevmediler sizi ya bir yanlış yazmışsın o punk body iki genelleme yapmak yanlıştır Kalamazlar Çünkü nefisleri uyarılır. Eğer bir erkek ile kadın bir ortamda birlikte bulunup sohpet ederse Allah erkekten testesteron kanadında ohtesteron salgılatır. Böylece kadın ve erkek birbirlerine şehvet duyar. Böyle tehlikeli müsibetlerden korunmak için edilmesi gereken dua ; Ey huzura eren nefis, sen Tanrıdan ve O da senden razı olarak Tanrına dön!… lyi Kullarımın arasına gir!.. Cennetime gir!.. Oraya girme Normal insanlar tabi ki kalabilir de memleketin çoğu ya normal değil ya da insan değil erkekte biter iş. karşısındaki kadını sevgili gözü ile görmeyip, arkadaşça sohbet muhabbet edebilir. Bu sözde mantıktan yola çıkarsak biseksüeller için iki taraf da tehlikeli. O zaman hiç arkadaşları olmasın, asosyal kalsınlar. Erkek arkadaşları kız arkadaşlarından daha fazla olan bir biseksüel olarak söylüyorum bunu. Belinizin altıyla düşünmeyin, beyninizle düşünün artık rica ediyorum. Gerçekten mümkün bence ama şöyle bir şey var cinsiyetin bir önemi yoktur,önemli olan kafa yapılarıdır . Eğer gerçekten yanında mutlu hissedebildiğin birinin yanındaysan onunla arkadaşta olabilirsin kardeşte /gerçekten çok farklı bir sevgi çeşidi .. demem o ki güzel arkadaşlar biriktirin olabildiğince herkesle arkadaş olmaya çalışın bu ölümlü dünyada hepimiz bir gün silinip gideceğiz . Gerçek olan tek şey dostluktur ... Ne kadar sıkı dost olduğunuzu iddia etseniz de bu böyledir. Birileri mutlaka "neden olmasın?" der durur. Hem çok iyi anlaşan, hem birbirine çok yakışan bu iki yakın arkadaş neden sevgili olmasın? Bal gibi de olur. Çevreden gelen imalardan, bıyık altı gülümsemelerden hoşlanmıyorsanız bunlara elbette kulak tıkayabilirsiniz. Peki ya içten içe kalbiniz de bu koroya eşlik ediyorsa! Ya herkesten çok siz bu yakışıklı arkadaşınızla sevgili olma hayalleri kuruyorsanız? Can dostunuz! size kız arkadaşıyla ilişkisinden söz ederken kıskançlıktan tırnaklarınızı kemiriyor olabilir misiniz? Friendzone Belirtileri Nelerdir? Friendzone, arkadaşlık ilişkisinin tek taraflı bir aşka dönüşmesine verilen isimdir. Taraflardan biri ilişkiyi daha romantik bir seviyeye taşımak isterken diğeri bunun sadece "arkadaşlık" olduğunun altını çizer. Friendzone kelimesini daha önce duymamış olabilirsiniz; ancak hayatınızda en az bir kere "Seni sadece arkadaşım olarak görüyorum." diyen bir platonik aşkınız mutlaka olmuştur. Friendzone'un en önemli belirtisi konuyu aşk ilişkisine çekmeye çalıştıkça arkadaşlığa doğru itilmektir. Birlikte dünyanın en romantik tepesinde, dünyanın en güzel manzarasına karşı içeceklerinizi de yudumluyor olsanız bu durumu hayra yoran sadece sizsinizdir. Büyük aşkınızın bir anda sizinle dertleşmeye başlaması ve unutamadığı eski sevgilisini anlatması, hatta ağlaması an meselesidir. Siz onun için yaslanacak bir omuz, başı sıkışınca aranacak bir telefon kaydından fazlası değilsinizdir. Olayları farklı yorumlar, her konuşmadan farklı anlamlar çıkarırsınız. Siz hayalinizdeki ilişkiye çok yaklaştığınıza inanırken o size karşı cins gözüyle bakmıyordur bile! Tam da birlikteliğinize bir engel kalmadığını düşündüğünüz anda gelen "Canım arkadaşım!" nidasıyla yıkılırsınız. Aranızdaki "erkek muhabbeti" sevimsiz bir hal alır. Bel altı şakalar, küfürler, futbol tartışmaları, başka kızlarla bakışmalar havalarda uçuşur. Sizi tavlamaya çalışmadığı için yanınızda yapmaktan çekindiği neredeyse hiçbir şey yoktur. Aşağıdakilerden birini ya da birkaçını ondan duyuyorsanız, nur topu gibi bir friendzone içerisinde çırpınıp durduğunuza emin olabilirsiniz Arkadaşlığımız benim için çok değerli... Arkadaş arasında lafı bile olmaz... Beni şu arkadaşlarınla tanıştırsana! Tamam gideriz tabii, başka kimler geliyor? Seni bir arkadaş olarak çok seviyorum... Seni sadece arkadaşım olarak görüyorum... Friendzone Nasıl Kurtulunur? Friendzone'dan kurtulmanın ilk yolu ciddi bir sorununuz olduğunu kabul etmektir. Arkadaşlık sınırını geçmek her zaman mümkün olmayabilir, hayat her zaman toz pembe değildir, bunu bilerek hareket edin. Yine de denemeye değeceğini düşünüyorsanız ilişkinizde köklü değişiklikler yapın. Her şey aynı rutinde devam edip giderken karşı tarafın birden size başka gözle bakmasını beklemeyin. Böyle bir mucize filmlerde bile kolay kolay yaşanmaz. Klişe senaryoları hatırlamaya çalışın; esas kız esaslı bir değişimden geçmeden esas oğlan dünyaya gözlerini açmaz! Bir arkadaşlıktan karşılıklı bir aşk doğabilmesi için değişim şarttır. Hikayedeki rolünüzü değiştirmeniz, hoşlandığınız kişinin gözündeki "kaybeden" imajını yerinden oynatmanız iyi bir fikirdir. Sadece "iyi kız" ya da "tatlı bir arkadaş" olarak anılmak Eros'un oklarını üzerinize çekmez. Farklı hobilerle ilgilenin, mümkünse spor yapın, fit kalın. Tarzınızı gözden geçirin, giysilerinize ufak dokunuşlar yapabilir ya da gardırobunuzu komple elden geçirebilirsiniz. Durumun vahametine siz karar verin. Başkalarıyla dışarı çıkın, sizinle zaman geçirmek isteyen diğer adaylara şans verin. Böylece bu dünyaya sadece arkadaşça sohbet etmek, dert dinlemek ya da ders çalışmak için gelmediğinizi ona hissettirmiş olursunuz. Arkadaşınızın! gözünü biraz açmasına yardım edin. Duruşunuzla, bakışlarınızla ya da sözlerinizle eskisinden başka biri olun. Flört edilebilecek güzel bir kadın olduğunuzu ona belli edin. Değişiminizin daha iyi fark edilebilmesi için bir süreliğine ortadan kaybolmayı deneyebilirsiniz. Bir haftalık mola bile ilişkinize çok iyi gelebilir, sizi friendzone çukurundan çekip alabilir! Hele ayrı kaldığınız süreyi gizemli bir tatille ve gerçek bir değişimle değerlendirebilirseniz iki kat güzel olur. Böylece geri dönüşünüz muhteşem olabilir! İlişkilere DairYakın Arkadaşla Sevgili OlmakTemmuz 11, 2020 Hi guys ! Yine ara ara yazılara devam ediyorum. Bir türlü şu blog olayını rutine oturtamadım gitti. Neyse mantığım zaten burayı günlük gibi kullanmaktı. Laga lugayı keserek, bugün sizlerle paylaşmak istediğim bir konuya giriş yapıyorum. Hani etrafınız da bir karşı cins vardır ve bu karşı cins ile çok iyi bir arkadaşlığınız sürüyordur. Sonra birden vahiy … Continue Reading Instagram veya Twitter, hatta Okcupid veya Tinder gibi direkt olarak bir partner bulmanızı sağlayan sosyal uygulamaların çağında yalnızlık artıyor mu yoksa? Sevgili yapmak eskisine göre daha mı zor artık? Sözlük yazarlarının yorumlarını alıyoruz. Ted Mosby sevgili bulmanın anormal derecede zorlaşması... aslında bunun doğrusu sevgililiği sürdürmenin anormal zor olması. günümüzde abartmıyorum 1 hafta internet üzerinden uğraşarak en az 3-4 insanla sevgili olabilirsiniz. ama mesele yürütebilmek. seks dışında paylaşacak bir şeylerinin olması, dünya görüşü uyumu falan. asıl zor olan bu işte. ilişkiye başlayan insanların şunları her gün 3 öğün tekrarlamaları “dışarda bu kızdan/erkekten daha güzel/yakışıklı, daha iyi içini siz doldurun karşı cins her zaman var ve var olmaya devam edecektir. ben bunu bilerek ilişkiye başlıyorum ve karşı tarafa sadık olacağım.” 2. “nasıl ki ailemle, arkadaşlarımla tartışmalar yaşıyorsam sevgilim ile de yaşayabilirim. dolayısıyla çözüm odaklı olmalıyım, problem yaratmak yerine müşterek faydamızı düşünmeliyim.” 3. “boktan bir hayatım varsa ilişki beni birden harikalar diyarına götürmeyecek. sadece sorunlarla beraber baş edebileceğim biri olacak yanımda.”bunları içselleştiren çiftlerin ilişkileri ömür boyu sürer. üniversitede psikoloji hocamız koca amfiyi karşısına alıp ciddi ciddi şunu anlatmıştıeğer kendinize sevgili/eş bulacaksanız tam olarak üniversite zamanlarında bulmalısınız. eğer treni kaçırırsanız mezun olduktan sonra işiniz zor demişti. önce anlamsız buldum, sonra sebebini merak ettim. seçeneklerin sınırsız olmasıyla açıkladı tezini. üniversiteden sonra hiçbir zaman kendi yaşlarına bu kadar yakın birilerini bulamayacaksın, bulsan da seçenekler her zaman sınırlı olacak, bir süre sonra karşına çıkan herhangi biri -önceleri hoşuna gitmeyecek biri de olsa- kıymetlenecek çünkü bir daha karşına seçenek çıkacak mı bilemeyeceksin demişti. o zaman bu açıklama biraz aklıma yatmıştı ama şu an yüzde yüz hak veriyorum bu düşünceye. üniversitede sürekli gençlerin bulunduğu, yüzde doksanının bekar olduğu ortamlarda vakit geçiriyorsun zaten, arkadaşın arkadaşı, kulüpler, topluluklar, fakülte kafeteryaları derken dünya kadar network'ün oluyor. mezun olduğun an o tren kaçıyor, kaçmasa bile seferleri azalıyor. fazla seçenek kafa karıştırırbununla ilgili, özellikle ürün seçimi odaklı birçok çalışma var. bir insanın davranışı, önüne 2 seçenek çıktığı ve 200 seçenek çıktığı zaman oldukça değişiyor. bizler tecrübe odaklı yaşayan varlıklarız. önünde sonunda karar veriyoruz ve verdiğimiz kararların sonuçları gelecekteki kararlarımızı etkiliyor. ancak fazla seçenek karşısında verdiğimiz kararlar artık gelişi güzel tarzında olduğundan, alınan sonuçlar vasat, derinlikten uzak oluyor; çünkü aklın bir kısmı diğer seçeneklerin potansiyel sonuçlarında kalıyor, seçimimizin sonuçlarını tam olarak görmeden terk ediyoruz aldığımız kararı. bu durum süreklilik gösteren bir hal alınca, aldığımız yeni kararlar da süreklilik gösteremiyor. azıcık bir negatif geri dönüşte, aklın bir köşesinde yer edinmiş, sayısı oldukça fazla olan potansiyel seçimlere gerekirse netflix'de film seçmek için ne kadar vakit harcadığınızı, izlemeye karar verdiğiniz filmden aldığınız zevkin öncesinde yaşanan kararsızlık sebebiyle ne kadar azaldığını, hatta daha filmin ilk 10 dakikasında hoşunuza gitmediği için direkt kapatıp başka bir film aramaya koyulduğunuzu hatırlayın. öyle anlar oluyor ki, bir filmin süresinden daha uzun vakitler geçiriyoruz bir film seçebilmek de böyle bir hal almış durumda, sosyal medya sayesinde potansiyel seçenekler çok fazla. kimse tam olarak karşısındakini tanımak için efor sarf etmiyor; karşı taraftan gelen ve negatif olarak yorumlanabilecek bir durumda başkasına yöneliyor çoğu kişi, bazen buna bile gerek ne olacak? bence iki tarafta samimi şekilde iletişim kurma çabasında olursa bir şekilde olur bu iş. karşıdakinin samimi olup olmadığını, iletişim becerisi belli bir seviyede olan bir insan anlayabilir diye düşünüyorum. ben ilgimi çeken birisi olunca tanımak için efor sarf ediyorum, benzer bir karşılık görürsem eforum daha da artıyor. yok bu hissi almazsam, sonlandırıyorum iletişimi. denemeye devam beyler, bayanlar. yalnız geçmez bu hayat, iletişim kurmanın bu kadar kolay olduğu ancak yakınlık kurmanın bu kadar zor olduğu başka bir dönem olmasa gerek... hayatımızı s*ktin modernizm. uzun çalışma saatlerisevgili bulmanın anormal derecede zorlaşması, kanımca sosyal medyadan çok hepimizin çok uzun saatler köpek gibi çalışmamızdan ve kalan zamanın da önemli bir kısmını trafikte kaybetmemizden gibi çalışmadığınız lise ve üniversite yıllarınızı hatırlayın. bir sürü etkinliğe gider, arkadaşlarınız ve onların arkadaşlarıyla sıkça sosyalleşir ve birileriyle tanışırdınız. benim de böyleydi o mezun olduk ve iş hayatına girdik. artık uyanık geçirdiğimiz zamanın yarısında ofisteyiz. kalan zamanda da trafik, eve gel dinlen yemek ye duş al. böyle bir ortamda sadece iş hayatında biri ile tanışabilirsin. ben de iş hayatında tanıştım. düşünüyorum da muhtemelen başka şekilde kimseyle tanışamazdım. zaten evlenenlere bakın ya okulda tanışmış o zamandan beri beraberdir ya da işte tanışmışlardır. bunlar değilse de aileler veya ortak arkadaşlar çiftimizi tanıştırmıştır. başka tanışma hikayesi ne gördüm ne işittim şimdiye kadar bu veya amerika'daki gibi yok bilmem ne kurşunda tanıştık yok seyahatte tanıştık olamıyor bu ülkede. çünkü bu ülkede çok uzun saatler çalışılıyor. sosyal hayat denen şey bir yerlere gidip yemek yemekten ibaret kalıyor eğer vaktiniz yoksa işte. nitelikli sosyalleşilemiyor. haliyle kimseyle de tanışılmıyor. çünkü kimseyle ortak bir zevk, hobi, konu etrafında bir araya gelemiyorsunuz beraber yaptığınız bir uğraş yıllarınızı hatırlayın. derslerden hocalardan bahsederek muhabbeti kurardık karşımızdaki ile. ortak noktalarımız üzerinden yani. bu devirde ise o kadar çok çalışıyoruz ki kimseyle ortak nokta biriktirecek vaktimiz yok iş hariç. haliyle muhabbet kurulamıyor. paranız varsa dahi çalışıyorsanız maalesef sosyalleşecek zamanınız yok bu ülkede. pahalılığa zaten hiç girmiyorum... kısaca ya okulda ya işte birini bulun yoksa yalnızlık allahın çalışma saatleri kısaltılmadan bu iş çözülmez. bu durumun gerçekleşmesi özünde kişinin kendini tanıma süreciyle ilişkili olsa da uygun imkanlara sahip olunamadığında da giderek zorlaşıyor- geçmiş yaşantılar ve çevredeki uyumsuz/göstermelik çiftlerin etkisiyle sevgi kavramının içinin boşaltıldığını fark edip, onlar gibi olmak yerine yalnız/özgür olmak isteği belli yaştan sonra hayatın yoğunluğu/yoruculuğu arasında reelde sınırlı bir çevre içerisinde sosyal medya kullananlar ise seçeneklerin fazla olması sebebiyle birini daha çok tanımak yerine, daha çok kişiyi tanımak birini tanıma kavramı, iş/maaş/güzellik gibi ilişkilendiriliyor. kimse kimsenin iç dünyası, hayalleri, sevgisinin saflığı ile ilgilenmiyor. ekşi'deki başlıklar gibi bilmem kaç cm kaç lira kaç beden kriter kriter kriter...- flört aşamasında kimsenin kimseye tahammülü, güveni yok çünkü nasılsa alternatif çok var şeklinde düşünülüyor ve hızlı başlayan her şey hızlı bir şekilde bitmiş oluyor benzer ya da farklı zevkleriniz olsa da anlaşabildiğinize inandığınız, birlikte gülebildiğiniz, sizi umursayan, saflığına ve kalbinin temizliğine güvendiğiniz, güzellikleri de zorlukları da birlikte yaşamak istediğiniz kişi ile gerçekleşebilecek bir durum. ama insanlar artık o kadar yorgun ki böyle birini aramak yerine yemek sepetinden yemek söylemek gibi kolaya kaçmak ve sadece o boşluk hissini doyurmak istiyor. sevgili bulmak zor değil, zor olan aşık olmakdaha zor olan aşık olunan kişinin de size aşık olması. bu kombinasyonla bir ilişki kurulması daha da zor. artık en en en zor olan ise öyle bir ilişkinin yürümesi. tutku kaldırabilen koşullarda yaşamıyoruz maalesef. Resmi Şekilde Sevgili Olmadan Sevme ve Sevişmenin İcra Edildiği İlişki Türü Love Buddy

sevgilinin karşı cins yakın arkadaşı