See more of Canlı Döviz Fiyatları on Facebook. Log In. or. Albaraka 3,69 TL. Akbank 5,29 TL. Garanti BBVA 3,86 TL. Türkiye Finans 8,84 TL. Yukarıda verilen makas aralıkları anlık değişiklik göstermekle birlikte banka tarafından düzenlenmektedir. Gram altın makas aralığı en az olan banka Kuv Selamlar Döviz ve altın işlemlerinde alım satım farkı en az olan banka hangisi sizce? Yatırım yapmayı düşünüyorum kısa vadede fakat 2-3 kur yükselse normalde 300 kazanacağınıza 50 kazanıyorsunuz ve Kurkorumalı TL mevduat ürünü devreye alındı, kur farkı için TCMB her gün saat 11:00'de dolar alış kuru yayınlayacak. Birikimlerini TL mevduat olarak değerlendiren vatandaşların kurlardaki oynaklık karşısında mağdur olmaması için yeni ürün devreye alındı. Dövize Endeksli Türk lirası mevduat olarak adlandırılan Bankaların döviz makas aralıkları, forex piyasasına göre ciddi derecede farklılık gösterir. Bunun nedeni ise forex piyasasının likidite açısından büyük olmasıdır. Makas aralığı forex piyasasında spread anlamına gelir. Spread, alış ve satış arasındaki farkı ifade eder. Bu ikisi arasındaki fark düşük olursa Dövizve Altın Makas Aralığı En Az Olan Banka 2022. Makas aralığının en uygun olduğu saatler de daha çok gündüz saatleri oluyor. Şöyle bir saçmalık var kuveyttürk ve seninbankan aynı kuruluş ama döviz kurları aynı değil seninbankan da makas aralığı daha az. 12. 13 Fast Money. Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar Editörün Seçtiği Fırsatlar Bu Konudaki Kullanıcılar 2 Misafir 1 Mobil - 1 Masaüstü, 1 Mobil 5 sn 22Cevap 3Favori Daha Fazlaİstatistik Konu İstatistikleri Son Yorum 12 ay Cevaplayan Üyeler 14 Konu Sahibinin Yazdıkları 4 Ortalama Mesaj Aralığı 46 gün 1 saat 56 dakika Son 1 Saatteki Mesajlar 1 Haberdar Edildiklerim Alıntılar 1 Favoriye Eklediklerim 3 Konuya En Çok Yazanlar qwsehmus 4 mesaj Hkn 3 mesaj kakakaladze 3 mesaj 1/2mv2 2 mesaj e_capkan 1 mesaj Konuya Yazanların Platform Dağılımı Masaüstü 9 mesaj Mobil 8 mesaj Mini 4 mesaj Uygulama 1 mesaj Konuya Özel Evet arkadaşlar kur farkı en düşük olan şuan hangisi? Gramaltın için kuveyttürk bence makas araliği dusuk quoteOrijinalden alıntı General00Gramaltın için kuveyttürk bence makas araliği dusuk quoteOrijinalden alıntı General00Gramaltın için kuveyttürk bence makas araliği dusukHocam selam Fiziki altın satışları varım şubelerin ? bildiğim kadarıyla ing en kuruştu. doların ani yükselişinden sonra kuruş düşüğü varsa yazar mısınız ? Makas en dusuk olan tfx target dir turkiye finansindir Hkn kullanıcısına yanıt Hocam teb fx'i biraz anlatır mısınız? CepteTeb uygulamasından döviz almakla teb fx'ten almak arasında ne fark var? Ya da başka ne gibi avantajları var? quoteOrijinalden alıntı kakakaladzeHocam teb fx'i biraz anlatır mısınız? CepteTeb uygulamasından döviz almakla teb fx'ten almak arasında ne fark var? Ya da başka ne gibi avantajları var?Hocam cepteteb üzerinden girebiliyorsunuz teb fx’e,cepteteb’te al-sat kısmında en altta teb fx var. Teb fx’in farkını sorarsanız dolar ve euro alim satiminda aradaki makası çok açmıyor. Diger bankalara gore mobilde cok avantajlı. Hkn kullanıcısına yanıt Teşekkür ederim. Bugün Teb fx'i bugün aktif ettim. Aynı zamanda vadesiz USD hesabı da açmış oldum. Şubeye giderek hesap cüzdanınızı almalısınız diye bir yazı çıktı, perşembe günü uğrayıp alacağım. Çok sağ olun. quoteOrijinalden alıntı kakakaladzeTeşekkür ederim. Bugün Teb fx'i bugün aktif ettim. Aynı zamanda vadesiz USD hesabı da açmış oldum. Şubeye giderek hesap cüzdanınızı almalısınız diye bir yazı çıktı, perşembe günü uğrayıp alacağım. Çok sağ olun. kakakaladze kullanıcısına yanıt Hocam hayırlı kazançlar dilerim. Makas farkı nasıl? qwsehmus kullanıcısına yanıt Gram altında fazla makas var TEB'de. 3tl civarı Teb fx , tfx , kuveytseninbank Bunlarin 3 unu kiyaslayabilecek var mi Makas farki islem limiti , min islem limiti gibi Teb fx , tfx , kuveytseninbank Bunlarin 3 unu kiyaslayabilecek var mi Makas farki islem limiti , min islem limiti gibi TFX'de 1 kuruş fark alıyor buda çoğu bankadan daha ucuz kur satması demek diğer taraftan ise hafta içi 12 ile saba 6 arasında kur en üst seviyeye çıkar bazı olaylı günlerde bu sayede o en üst seviye satıp yarında eski fiyattan alarak imkan oldukça al satta yapabilirsin. Burgan bankta dolar alış satış makası 2 kuruş. Diğer bankalara göre makul geldi bana. Daha avantajlı olan varmı? Morenno M kullanıcısına yanıt Hocam burganbank bana hiç güven vermiyor. Dikkatli olmakta yarar var. Saygılarımla. İzninizle konuyu bilmeyenleri aydınlatırsa mutlu eder. TEB fx de alim satim arasi cok acik. ben fibabankasinin fx bolumunden spot aliyorum dolar fark var. arayuzu biraz karisik.. Sayfaya Git Sayfa Dövizli Sözleşmelerde Kur Farkları Ali ÇAKMAKCI Yeminli Mali Müşavir Bağımsız Denetçi [email protected] 13 Eylül 2018 Tarih ve 30534 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe giren 85 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi CBK ile 30 gün içinde tüm yurtiçi yerleşiklerin döviz veya dövize endeksli sözleşmelerinin istisnaları hariç TL üzerinden düzenlenme zorunluluğu getirilmişti. Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ Tebliğ No 2008-32/34’De Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Tebliğ No 2018-32/51 6 Ekim 2018 tarih ve 30557 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmak suretiyle bu yayım tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türk parasının kıymetini korumak amacıyla, Türk parasının yabancı paralar karşısındaki değerinin belirlenmesine, döviz ve dövizi temsil eden belgelere menkul değerler ve diğer sermaye piyasası araçları dahil ilişkin tüm işlemler ile dövizlerin tasarruf ve idaresine, Türk parası ve Türk parasını temsil eden belgelerin menkul değerler ve diğer sermaye piyasası araçları dahil ithal ve ihracına, kıymetli maden, taş ve eşyalara ilişkin işlemlere, ihracata, ithalata, özelliği olan ihracat ve ithalata, görünmeyen işlemlere, sermaye hareketlerine ilişkin kambiyo işlemlerine ait düzenleyici, sınırlayıcı esasların belirlendiği 32 Sayılı Kararda önemli değişiklikler yapılmıştır. Kararnameye göre sözleşmeler TL cinsinden taraflarca yeniden belirlenirken mutabakata varılamazsa; akdedilen sözleşmelerde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedeller, söz konusu bedellerin 2/1/2018 tarihinde belirlenen gösterge niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası efektif satış kuru kullanılarak hesaplanan Türk parası cinsinden karşılığının 2/1/2018 tarihinden bedellerin yeniden belirlendiği tarihe kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyat endeksi TÜFE aylık değişim oranları esas alınarak artırılması suretiyle belirlenir. Yani, mevcut ve yürürlükte olan sözleşmelerde önce taraflar arasında bir mutabakat aranmakta, mutabakat sağlanamadığı durumlarda 2/1/2018 tarihinde belirlenen gösterge niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası efektif satış kuru kullanılarak hesaplanan Türk parası cinsinden karşılığının 2/1/2018 tarihinden bedellerin yeniden belirlendiği tarihe kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyat endeksi TÜFE aylık değişim oranları esas alınarak artırılması suretiyle yeniden belirlemesi yapılacaktır. Bir diğer ifadeyle, önce belirlenen kur uygulanacak daha sonra ise bedellerin yeniden belirlendiği tarihe kadar TÜFE uygulaması yapılacaktır. Fakat, sözleşmelerin ifa edilmiş bulunan ve faturalandırılan henüz tahsil edilmemiş kısımları döviz veya dövize endeksli olarak ödenip tahsil edilebilecektir. İlgili Tebliğ 6 Ekimde yayınlandığından idare kendisine verilen yetkiyi 30 Eylül 2018 itibarıyla kullanmadığından yasal defterlerde mevcut bulunan tüm dövizli alacak ve borçlar kur değerlenmesine tabi olacaktır. Fakat; 85 Nolu CBK’sinin yayımlandığı 13 Eylüle 2018 e kadar kadar “Gecikmiş Dövizli Alacaklar” zaten dövizli talep edileceğinden/edilebileceğinden bu tarihe kadar ki vadesi geçmiş veya tahsil edilmiş bulunan dövizli tüm alacak ve borçlar dövizli tutar üzerinden normal kur değerlemesi yoluyla VUK 280 değerlenebilir. Buna karşın, taraflar aksini belirleyerek gecikmiş alacaklar için de TL belirlemesi yapabilirler. 30 Eylül 2018 tarihine kadar 2018/3. Geçici vergi tarihine kadar taraflar arasında mutabakat yoksa veya sağlanamamış ise, o zaman bu tarihte resmi kayıtlarda yer alan dövizli alacaklar, borçlar ve avanslar son dönemdeki idare tarafından verilen görüşler çerçevesinde normal geçici vergi dönem sonu kur değerlemelerine tabi olacaktır. Ama, bu tarihten önce taraflar Hazine Ve Maliye Bakanlığının düzenleyici Tebliğini beklemeden bir mutabakata varmışlar ise, bu tarihten önce, yani 30 Eylül 2018 tarihinden önce zaten TL ye dönmüş olacaklardır. Zira, CBK taraflar arasında mutabakatı öncelik konusu etmektedir. Dolayısıyla, geçici vergi dönemi için bu sözleşmeler için yasal defterlerde değerleme yapılacak bir durum bulunmayacaktır. Bize göre, yasal zorunluluk sebebiyle TL dönmekten kaynaklanan bu kur farkı gelir veya karşı taraf için kur farkı zararları VUK hükümleri kapsamında bir değerlemeden kaynaklı kur farkı gelir veya gideri değildir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40/3. maddesinde işle ilgili olmak şartıyla, mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar gider olarak kazancın tespitinde dikkate alınabilirken, ödenen veya tahsil edilen kur farkı da olmadığından gelir veya gider olarak dikkate alınamaz. 213 sayılı VUK’un 280. Maddesine göre yabancı paralar borsa rayici ile değerlenir. Borsa rayicinin takarrüründe muvazaa olduğu anlaşılırsa bu rayiç yerine alış bedeli esas alınır. Yabancı paranın borsada rayici yoksa, değerlemeye uygulanacak kur Maliye Bakanlığınca tesbit olunur. Bu madde hükmü yabancı para ile olan senetli veya senetsiz alacaklar ve borçlar hakkında da caridir. Bunlardan vadesi gelmemiş senede bağlı alacak ve borçlar, bu Kanunun 281 ve 285 inci maddeleri uyarınca değerleme günü kıymetine irca edilebilir. Ancak senette faiz oranının yazılı olmadığı durumlarda değerleme gününde geçerli olan Londra Bankalar Arası Faiz Oranı LİBOR esas alınır. Buna göre, Tebliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra ama 85 nolu CBK’nin son bulduğu tarih itibariyle CBK 13 Eylül 2018 de yayımlanmış olup, yurtiçi yerleşiklere 30 gün süre vermektedir artık döviz olarak değerlenecek bir iktisadi kıymet kalmayacaktır. Bu nedenle, tarihi itibariyle bu sözleşmeler nedeniyle değerlenecek yabancı para cinsinden alacak veya borç kalmayacaktır. Bunlarla ilgili olarak 13 Eylül 2018 e kadar ki “gecikmiş alacakların”/vadesi geçmiş alacakların hariç olduğu açıktır. Taraflar, idari para cezasına rağmen yasal kayıtlarında bu düzeltmeleri yapmazlarsa, yapılacak kur değerlemesinde kambiyo zararı beyanında bulunanlar için matrah farkı çıkabileceği gibi, sözleşmenin karşı tarafı da yasal defterlerinde kambiyo karları üzerinden fazla matrah beyan etmiş olacaktır. Bu kur değerlemeleri, 213 sayılı VUK hükümlerinin değerleme hükümleri neticesinde yasal kayıtlara intikal ettirilen kur farkları olmayıp, yasal gerekçesini bir değerleme hükmünden almamaktadır. Bu nedenle, ödenip tahsil edilmeyen, yasal olarak bir değerlemeden kaynaklanmayan değerleme farkları kurum veya ticari kazancın bir parçası olamaz. Alınan ve verilen avanslar da, benzer şekilde döviz veya dövize endeksli sözleşmelerden yapılamayacak sözleşme tiplerinden kaynaklı ise, ve daha önce taraflar arasında herhangi bir mutabakat sağlanamamış ise, 2018/3. Dönemde kur değerlemesine tabi olacaktır. Buna karşın, 85 no’lu CBK sinin süresinin dolduğu tarih itibariyle bunlar da artık TL ye döneceğinden yasal defterlerde döviz veya dövize endeksli bedel olarak talep edilemeyecektir. Bu hesaplar için de tahakkuk eden kur farkları yasal açıdan zarar veya kar olarak dikkate alınacak husus değildir. Bu durumda, kur farkı zararlarının kambiyo zararlarının Kanunen Kabul Edilmeyen Gider-KKEG olarak dikkate alınması, kur farkı karlarını kambiyo gelirlerini gelir yazanlar ise beyanname üzerinde “Zarar Dahi Olsa İndirim Ve İstisnalar” bölümünde Diğer İndirimler arasında gösterilerek VUK hükümleri kapsamında matrah bulunabilecektir. Döviz makas aralığı en az olan banka hangisi, hangisiyle beraber daha sağlıklı yatırım yapabilirim soruları müşteriler tarafından sık sık sorulmaktadır. Binlerce kişi, gelişen teknoloji ile beraber yatırımlarını bankaların işlemlerinden gerçekleştirmektedir. Yastık altında para ya da altın bulundurmaktansa banka hesaplarında al sat yapıp kar elde etmeyi hedeflemektedir. Özellikle cep telefonlarından rahatlıkla yapılabilen bu işlem birçok açıdan daha avantajlı kabul edilmektedir. Bu noktada kullanıcılar döviz kur farkı en az olan bankayı araştırmak zorundadır. Türk Lirası’nın döviz kurları karşısında değer kaybetmesi yatırımların daha temkinli yapılmasını gerekli kılmaktadır. Müşteriler paralarını bankaların makas farkı dediği kısma kaptırmamak için detaylı araştırma yapmak mecburiyetindedir. İçerikDöviz Makas Aralığı En Az Olan BankaZiraat Bankası Döviz Makas Aralığı Halk Bankası Döviz Makas Aralığıİş Bankası Döviz Makas Aralığı Türkiye Katılım Finansbank Döviz Makas Aralığı Bankaların makas farkı döviz alıp satarken normalden daha fazla kar elde etmeleri durumudur. Binlerce kişi güvenli olduğu için bankaları tercih etse de bankaların döviz aralığına yüksek oranlar biçmeleri müşterinin zor durumda kalmasına neden olabilmektedir. Bu bakımdan önce makas farkını az alan bankayı bulmak sonrasında yatırım yapmak daha karlı bir adım olacaktır. Ziraat Bankası, Türkiye Finansbank Katılım Bankası ve Finansbank döviz makas aralığı uygun görülen bankalar arasında kabul edilmektedir. Bununla beraber İş Bankası ve Halk bankası da birçok kişi tarafından hesaba uygun görülmekte, yatırım amacıyla kullanılmaktadır. Ziraat Bankası Döviz Makas Aralığı Bankaların makas aralıklarına göz gezdirdiğinizde karşınıza ilk olarak Ziraat Bankası çıkacaktır. Binlerce müşterisi olan ve Türkiye’nin en yoğun müşteri portföyüne sahip olan Ziraat Bankası, döviz konusunda da müşteri yanında yer almaktadır. Yatırımlarınızı değerlendirmek ve ciddi manada kar elde etmek için Ziraat Bankası’nı tercih ederseniz aradaki makas farkını da az ödeyebilirsiniz. Her yıl değişkenlik gösteren farklar diğer bankalarla kıyas edildiğinde Ziraat Bankası’nda daha az görülmektedir. Halk Bankası Döviz Makas Aralığı 7 24 döviz alım satımı yapan bankalar arasında olan Halk Bankası binlerce müşterisinin kazanmasını sağlayan bankalardan biridir. Kişisel karınızı göz önünde bulundururken diğer yandan bankanın size ne denli profesyonel yardımda bulunduğunu da gözden kaçırmamanız önerilmektedir. Halk Bankası halk bankaları arasında olup da makas farkını en az tutan bankalardan biri olarak tanınmaktadır. Devamlı değişen kur dengesine rağmen müşterisine öncelik veren banka, makas farkını olabildiğince az tutmaktadır. İş Bankası Döviz Makas Aralığı Döviz alım satım en iyi bankalardan biri de İş Bankası’dır. İş Bankası’nda herhangi bir döviz kuru üzerinden işlem yapmak en fazla birkaç dakikanızı almaktadır. Müşterinin yatırımlarını kolaylaştırması ve dilediği zaman dilediği gibi adım atabilmesi için işleri kolaylaştıran banka, makas farkını da bir hayli düşük tutmaktadır. Altın makas aralığı en az olan banka listesinde İş Bankası’nın çoğu zaman 3. sırada yerini aldığı görülmektedir. Sıralamasını kaptırmaması, müşterilerinin karlı çıkmasını sağlamaktadır. Türkiye Katılım Finansbank Döviz Makas Aralığı Türkiye’nin en yeni bankalarından biri kabul edilen Katılım Finansbank, müşterilerine döviz konusunda en kolay yardım eden bankalardan biridir. Bu alanda haftanın 5 günü 24 saat boyunca hizmet veren bir planı bulunmaktadır. Bu 5 gün içinde sürekli takipte kalırsanız döviz makas aralığının 20 kuruşa kadar düştüğünü gözlerinizle görebilirsiniz. Düşen makas aralığında işlem yapabilmek için bankanın kendi uygulaması olan TFX Target üzerinden işlem gerçekleştirmelisiniz. Uygulamayı kullanmanız halinde yatırımlarınızı sağlıklı ve ucuz şekilde alıp satabilirsiniz. Özellikle altın üzerinden yatırım yapmak isteyenler sabah ve gece olacak şekilde sürekli takipte kalmaya özen göstermelidir. Banka bu konuda diğerlerine kıyasla çok daha uygundur. Kasa Banka ve Menkul Kıymet Envanter ve Değerleme Muhammed Kutub BAĞIRGAN Vergi Müfettişi [email protected] Yazar Hakkında II- Alacak/Borçlara ve Stoklara İlişkin Dönem Sonu Envanter ve Değerleme – Muhammed Kutub BAĞIRGAN, Vergi Müfettişi III- Gayrimenkullere, Amortismanlara, Kuruluş ve Örgütlenme Giderlerine ve Aktif/Pasif Geçici Kıymet Hesaplarına İlişkin Dönem Sonu Envanter ve Değerleme İşlemleri – Muhammed Kutub BAĞIRGAN, Vergi Müfettişi I-GİRİŞ İşletmeler dönem sonlarında envanter çalışmaları, malî tabloların hazırlanması gibi birtakım işlemler yapmak zorundadır. Bu işlemlere genel olarak dönem sonu işlemleri denir. Dönem sonu envanter işlemleri ve kayıtları ; muhasebe kayıtlarının doğruluğunu ölçmek için muhasebe dışında bu kayıtlardaki rakamların temsil ettikleri varlıkların sayılması ve ölçülmesi, tartılması ve değerlenmesi suretiyle kontrolüdür. Firmalarca dönem içinde gerçekleştirilen alım-satım faaliyetleri, stoklarında bulunan mallar, alacakları, borçları, kasasında veya bankada bulunan tutarlar üzerinde Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun olarak sürekli kontrol yapmakla beraber, bu işlemlerle ilgili dönem sonunda da bir takım kayıt ve sağlamalar yapması gerekmektedir. Bu ticari kardan, mali kara geçiş noktasında firmaların bir nevi ortağı olan devlete karşı yükümlülüğüdür. İşletmelere dahil iktisadi kıymetlerin kayıtlar ve belgeler üzerinde yapılacak olan çalışmalarla tespit edilmesi işlemine envanter adı verilir. İktisadi kıymetlerin fiili olarak tespit edilmesi fiili envanter, kayıt ve belgeler üzerinden tespit edilmesi de kaydi envanter olarak tanımlanabilir. Dönem sonunda yapılacak envanter çalışmaları ile fiili ve kaydi durumların karşılaştırılması, donem sonu işlemlerin özünü yansıtır. Envanterin Hukuki Tanımı 213 sayılı Vergi usul Kanunun 186. Maddesine göre “Envanter çıkarmak; bilanço günündeki mevcutları, alacakları ve borçları saymak, ölçmek, tartmak ve değerlemek suretiyle kesin bir şekilde müfredatlı olarak tesbit etmektir. Şu kadar ki, ticari teamüle göre tartılması, sayılması ve ölçülmesi mutat olmayan malların değerleri tahminen tesbit olunur.” Şeklinde envanterin tanımı yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 66. Maddesinde ise “Her tacir, ticari işletmesinin açılışında, taşınmazlarını, alacaklarını, borçlarını, nakit parasının tutarını ve diğer varlıklarını eksiksiz ve doğru bir şekilde gösteren ve varlıkları ile borçlarının değerlerini teker teker belirten bir envanter çıkarır.” Şeklinde hüküm bulunmaktadır. Envanter İşlemleri Muhasebe uygulamasında envanter işlemleri genel olarak; 1. Dönem Sonu Genel Geçici Mizanın düzenlenmesi, 2. Muhasebe Dışı Envanter yapılarak, işletmeye dahil iktisadi kıymetlerin gerçek durumunun tespiti, 3. Muhasebe dışı envanter ile genel geçici mizanın karşılaştırılması ve farkların tespiti, 4. Bulunan farkların, muhasebe içi envanter işlemleriyle düzeltilmesi, 5. Kesin mizanın düzenlenmesi, 6. Mali Tabloların düzenlenmesi, 7. Kapanış kayıtlarının yapılması. II- DÖNEM SONUNDA KASA, BANKA VE MENKUL KIYMETLERE İLİŞKİN YAPILACAK ENVANTER ÇALIŞMALARI VE DEĞERLEME ESASLARI Hesabına İlişkin Yapılacak İşlemler Kasa Mevcudu İşletmelerin kasa hesabında bulunan milli para TL VUK 284. Maddesine göre İTİBARİ DEĞER ile değerlenecektir. İtibari değer ise her nevi senetlerle esham ve tahvillerin üzerinde yazılı olan değerdir. Dönem sonunda işletmelerin kasa mevcudu, milli paranın üzerinde yazılı olan değer ile değerlenecek, yani kaydi değer üzerinden muhasebe kayıtlarında görünmeye devam edecektir. Kasa hesabında dönem sonunda bulunan yabancı paraların değerlemesinde ise VUK 280. Maddesine göre borsa rayici kullanılacaktır. Ancak hali hazırda ülkemizde serbest döviz borsası kurulmadığından değerleme, yıl sonu itibariyle Hazine ve Maliye Bakanlığı’ nca tespit ve ilan olunan kurlara göre yapılmaktadır. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın ilan ettiği kurlardan birisi efektif diğeri ise döviz alış kurunu göstermektedir. Bu ayrım ülkemizde bankacılık uygulamasında nakit yabancı paranın efektif, bunun dışındaki yabancı para cinsinden ödeme araçlarınınçek, poliçe hazine bonosu tahvil ise döviz olarak adlandırılmasından kaynaklanmaktadır. Ancak, yabancı paranakit için efektif kur bulunmadığı takdirde döviz alış kuru esas alınacaktır. Sonuç olarak kasa hesabında görünen yabancı paralar bulunması halinde “efektif alış kuru” ile değerlenecek, bulunmaması halinde ise “döviz alış kuru” ile değerlenecektir. Değerleme sonucunda oluşan olumlu veya olumsuz kur farklarının, dönemin sonuç hesaplarına intikal ettirilmesi gerekmektedir. Kambiyo karı veya zararı olarak Kasa Hesabının Alacak Bakiyesi Vermesi Borç bakiyesi vermesi gereken 100-Kasa hesabının alacak bakiyesi, muhasebe işlemlerinde hata olduğunu gösterir. Düzeltme yapılmadığı taktirde, bu işlemlerin doğru olduğu kabulünü gerektirir ki, bu durumda gelirlerin gizlendiği veya gerçek dışı ödemelerin olduğu iddiasıyla cezalı tarhiyata neden olacaktır. Kasa Sayım Farklılıklarının Ortaya Çıkması Kasa hesabının kayıtlarda görünen değeri borç bakiyesi ile muhasebe dışı envanter yoluyla tespit edilecek fiili durumunun karşılaştırılması gerekmektedir. Bu karşılaştırma sonucunda, ortalaya çıkabilecek olumlu olumsuz sayım farkları ise geçici olarak aşağıda gösterilen hesaplara alınması gerekmektedir. √ Fiili Kasa Mevcudu > Kasa Borç Kalanı = “397 Sayım ve Tesellüm Fazlalıkları” √ Fiili Kasa Mevcudu < Kasa Borç Kalanı = “197 Sayım ve Tesellüm Noksanlıkları” 100- Kasa Hesabı xx 397-Sayım ve Tesellüm Fazlalıkları Hesabı xx 197 Sayım ve Tesellüm Noksanlıkları Hesabı xx 100- Kasa Hesabı xx Dönem sonuna kadar bu hesaplara alınan fazlalık ve eksiklikler, nedenlerinin tespiti halinde kayıtlar düzeltilerek ilgili hesaplara aktarılacaktır. Ancak hata dışında başka nedenlerle eksiklik veya fazlalık olması halinde, bu işlemlerin düzeltilmesinin vergi mevzuatında da kabul edilebilir olması gerekmektedir. Örneğin sayım neticesinde çıkan noksanlığın, personelin zimmetine geçirdiği paralar nedeniyle oluşması ihtimal dahilindedir. Firmanın, zimmete geçirilen para nedeniyle ilgili personelden olan alacağının takibini icra safhasına taşıması halinde, karşılık ayrılmak suretiyle gider yazmaya kalkışırsa bu gider vergi mevzuatına göre Kanunen Kabul Edilmeyen Gider olacaktır. Çünkü, bir alacağa karşılık ayrılabilmesi için, alacağın VUK 323. Maddesine göre ticari kazancın elde edilmesi ve idame edilmesiyle bağlantılı olması yani gelir ve hasılat unsuru olması gerekmektedir. 135 Personelden Alacaklar xx 197 Sayım ve Tesellüm Noksanlıklar xx 138 Şüpheli Diğer Alacaklar xx 135 Personelden Alacaklar xx 654 Karşılık Giderleri xx 139 Şüpheli Diğer Alacaklar Karşılığı xx 900- Nazım Hesap KKEG xx 950- Nazım Hesap KKEG xx Sayım noksanlığına ilişkin bir başka örnek ise, karşılaşılan sahte paralardır. Tespit edilen sahte paralara ilişkin, firma tarafından 689 Diğer Olağan Dışı Gider ve Zararlar Hesabına atılabilecektir. Yine dönem sonuna kadar noksanlığın nedeninin bulunamaması, fark tutar da 689 Diğer Olağan Dışı Gider ve Zararlar Hesabına atılabilecektir. Ancak bu giderler yine vergi mevzuatına göre Kanunen Kabul Edilmeyen Gider olacaktır. Nedeni ise 193 sayılı GVK’nın 88/3. Maddesine göre “sermayede vukua gelen eksilmelerin zarar adledilemeyeceği” hüküm altına alınmıştır. 689 Diğer Olağan Dışı Gider ve Zararlar Hesabı xx 197 Sayım ve Tesellüm Noksanlıkları Hesabı xx 900- Nazım Hesap KKEG xx 950- Nazım Hesap KKEG xx Bununla birlikte dönem sonuna kadar sebebi bulunamayan fazlalıklar ise 679 Diğer olağan Dışı Gelir ve Karlar hesabına alınır ki bu gelir, vergi mevzuatına göre vergiye tabi bir gelir olacaktır. 397-Sayım ve Tesellüm Fazlalıkları Hesabı xx 679 Diğer olağan Dışı Gelir ve Karlar hesabı Vergiye Tabi Gelir xx Kasa Bakiyesinin, İşletmenin İhtiyaçlarının Üzerinde Olması Böyle bir durumun varlığı halinde, basiretli bir tacir gibi davranmak zorunda olan işletme yöneticilerin, kasa hesabında bulunan atıl parayı değerlendirmeksizin bekletmeyeceklerinden, söz konusu tutarların ortaklara kullandırıldığı kabulü ortaya çıkar. Yani ortaklara örtülü kazanç dağıtımı yapıldığı kabul edilir ki bu sebeple işletme adına cezalı tarhiyat yapılabilecektir. Bu nedenle işletmeler, günlük işlemlerinde gerekli olan meblağı belirledikten sonra kalan tutara dönem içinde peyder pey faiz geliri hesaplamaları doğru olacaktır. Bununla birlikte ortaklardan alacaklar hesabında da bakiye bulunması halinde adat hesabına bu tutarların da adat hesabına dahil edilmesi gerekmektedir. Yine işletmenin ortaklara borçlar hesabında bakiye bulunması halinde, adat hesabında bu bakiye, kasa hesabı ve ortaklardan alacaklar hesabının toplamında düşülerek adat hesaplanması doğru olacaktır. Bu şekilde mahsuplaşma yıl içinde yapılarak gelmesi tarafımızca daha az faiz hesaplanması açısından daha doğru bir uygulama olacaktır. Adat hesaplamasında kullanılacak faiz oranı, TCMB tarafından yayımlanan “Reeskont Ve Avans İşlemlerinde Uygulanacak Faiz Oranları”nın kullanılması gereklidir. Faiz formülü şu şekildedir Faiz = A x N x T ————– 360 x 100 A=Fiktif Tutar N= Gün T=Avans Faiz Oranı 131 Ortaklardan Alacaklar 642 Faiz Gelirleri 391 Hesaplanan Kdv 516,07 Hesabına İlişkin Yapılacak İşlemler Banka Mevcudu İşletmelerin kayıtlarında görünen banka hesabı tutarları ile, bankalardan alınacak ekstrelerin karşılaştırılması sonucu, banka hesaplarında bulunan milli para TL VUK 265. Maddesine göre MUKAYYET DEĞER ile değerlenecektir. Mukayyet değer ise bir iktisadi kıymetin muhasebe kayıtlarında gösterilen hesap değeridir. Dönem sonunda işletmelerin banka mevcudu, muhasebe kayıtlarında görünen değerle değerlenecek, yani kaydi değer üzerinden muhasebe kayıtlarında görünmeye devam edecektir. Banka hesabında dönem sonunda bulunan yabancı paraların değerlemesinde ise VUK 280. Maddesine göre borsa rayici kullanılacaktır. Ancak hali hazırda ülkemizde serbest döviz borsası kurulmadığından değerleme, yıl sonu itibariyle Hazine ve Maliye Bakanlığı’ nca tespit ve ilan olunan kurlara göre yapılmaktadır. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın ilan ettiği kurlardan birisi efektif diğeri ise döviz alış kurunu göstermektedir. Bu ayrım ülkemizde bankacılık uygulamasında nakit yabancı paranın efektif, bunun dışındaki yabancı para cinsinden ödeme araçlarınınçek, poliçe hazine bonosu tahvil ise döviz olarak adlandırılmasından kaynaklanmaktadır. Ancak, yabancı paranakit için efektif kur bulunmadığı takdirde döviz alış kuru esas alınacaktır. Sonuçta banka hesabında bulunan yabancı paralar “döviz alış kuru” değerlenmesi gerekmektedir. Değerleme sonucunda oluşan olumlu veya olumsuz kur farklarının, dönemin sonuç hesaplarına intikal ettirilmesi gerekmektedir. Kambiyo karı veya zararı olarak Vadeli Mevduatların Değerlemesi Vergi Usul Kanunun 281. Maddesine göre Mevduat veya kredi sözleşmelerine müstenit alacaklar değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate alınması gerekmektedir. Dönemsellik ilkesinin bir sonucu olarak, firmaların tarihine kadar vadeli mevduat hesaplarına tahakkuk etmesi beklenen faiz gelirlerini, matrahına eklemesi gerekmektedir. Döviz cinsinden mevduat hesaplarına ise kur farkı ve faiz değerlemesi dolayısıyla iki defa değerleme yapılması gerekmektedir. Buna göre, söz konusu vadeli hesabın döviz cinsinden olması durumunda, ilk önce Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca ilan edilen döviz alış kuru üzerinden TL’ye çevrilerek oluşan kur farkı geliri ya da gideri, kambiyo karı/zararı olarak kaydedilmeli, bu işlemden sonra TL’ye çevrilmiş olan mevduat tutarı üzerinden faiz hesaplanarak finansman geliri kaydı yapılmalıdır. Örneğin, hesap dönemi takvim yılı olan KLM Ltd. Şti’nin XYZ Bankasında tarihinde tutarında 1 yıl vadeli mevduat hesabı açtırması halinde, mevduat sözleşmesinden kaynaklanan alacak tarihinde hesaplanacak 4 aylık faiz geliri ile birlikte dikkate alınacaktır. Faiz Oranı %10 = x 10 x 4/12 = 181 Gelir Tahakkukları 193 Peşin Ödenen Vergiler Ve Fonlar Gvk Geçici 67 500,00 642 Faiz Gelirleri 1 seri Kurumlar vergisi genel tebliğine göre, vadesi değerleme gününden 31 Aralık sonra, ancak beyanname verilme tarihinden önce dolan mevduat hesaplarında kıst olarak hesaplanıp, gelir yazılan işlemiş faizlere isabet eden ve GVK Geçici 67. Maddesi kapsamında bankalarca tevkif edilen gelir vergisi stopajı beyannameden hesaplanan Gelir/Kurumlar vergisinden mahsup edilebilecektir. Ancak beyanname verme süresinden sonra GV 25 Mart, KV 25 Nisan dolan mevduat faizlerine ait stopajın tamamı, faiz ödemesinin yapıldığı yıla ilişkin gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde hesaplanan vergiden mahsup edilebilecektir. Kredilerin Değerlemesi Daha öncede belirtildiği üzere, Vergi Usul Kanunun 285. Maddesine göre borçlar mukayyet değerle, mevduat veya kredi sözleşmelerine müstenit borçlar değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate alınması gerekmektedir. Yine dönemsellik ilkesinin gereği olarak, mevduat hesabı faizlerinin matraha eklenmesinin bir sonucu olarak, dönem sonuna kadar tahakkuk eden ancak ödenmeyen kredi faizlerinin de vergi matrahından indirilmesi gerekecektir. Bu şekilde kredinin temin edildiği tarihten, dönem sonuna kadar kıst olarak hesaplanan faiz giderinin kurum/gelir matrahından indirilebilecektir. 780 Finansman Giderleri xxx 300 Banka Kredileri xxx Kıymetlere İlişkin Yapılacak İşlemler 213 sayılı VUK’un 279 maddesinde menkul kıymetlerin değerlemelerine ilişkin şu hüküm yer almaktadır. “Hisse senetleri ile fon portföyünün en az % 51’i Türkiye’de kurulmuş bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan yatırım fonu katılma belgeleri alış bedeliyle, bunlar dışında kalan her türlü menkul kıymet borsa rayici ile değerlenir. Borsa rayici yoksa veya borsa rayicinin muvazaalı bir şekilde oluştuğu anlaşılırsa değerlemeye esas bedel, menkul kıymetin alış bedeline vadesinde elde edilecek gelirin kur farkları dahil iktisap tarihinden değerleme gününe kadar geçen süreye isabet eden kısmının eklenmesi suretiyle hesaplanır. Ancak, borsa rayici bulunmayan, getirisi ihraç edenin kar ve zararına bağlı olarak doğan ve değerleme günü itibariyle hesaplanması mümkün olmayan menkul kıymetler, alış bedeli ile değerlenir.” Yine aynı kanunun özel haller başlıklı 289. Maddesinde “Bu bölümde yazılı olmıyan veyahut yazılı olup da kendi ölçüleriyle değerlenmesine imkan bulunmıyan iktisadi kıymetlerden bina ve arazi vergi değerleriyle, diğerleri, varsa borsa rayici, yoksa mukayyet değerleri, o da yoksa emsal bedeliyle değerlenir.” Hükmü yer almaktadır. Özetle 1. Hisse senetleri ile fon portföyünün en az % 51’i Türkiye’de kurulmuş bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan yatırım fonu katılma belgeleri alış bedeliyle, 2. Bunlar dışında kalan her türlü menkul kıymet borsa rayiciyle, 3. Borsa rayici yoksa veya borsa rayicinin muvazaalı bir şekilde oluştuğu anlaşılırsa değerlemeye esas bedel, menkul kıymetin alış bedeline vadesinde elde edilecek gelirin kur farkları dahil iktisap tarihinden değerleme gününe kadar geçen süreye isabet eden kısmının eklenmesi suretiyle Kıst Getiri, 4. Borsa rayici bulunmayan, getirisi ihraç edenin kar ve zararına bağlı olarak doğan ve değerleme günü itibariyle hesaplanması mümkün olmayan menkul kıymetler, alış bedeliyle, 5. Bu madde de yer almayan, alsa bile değerleme imkanı bulunmayan menkul kıymetler için ise, varsa borsa rayici, yoksa mukayyet değerleri, o da yoksa emsal bedeliyle, değerlenecektir. Yukarıda da görüleceği üzere, firmaların ellerinde bulunan hisse senetleri alış bedeli ile değerlenmesi gerekmektedir. Alış anında yapılan giderler ise, dönem gider olarak sonuç hesaplarına aktarılacak yani alış bedeline eklenmeyecektir. Hisse senetlerinin alış bedeli ile değerlenmesinin bir sonucu olarak, yıl sonunda hisse senedinin borsa değerinde bir düşüş olması halinde şirket tarafından ayrılan karşılıklar olarak dikkate alınması gerekmektedir. Daha sonra borsada yaşanan yükselişle beraber hisse senedinin değerinde bir artma olması halinde ise Konusu Kalmayan Karşılık Hs. “vergiye tabi olmayan gelir” olarak dikkate alınacaktır. Ancak menkul kıymetin satışı dolayısıyla oluşacak kar veya zarar doğrudan vergi matrahına eklenip çıkarılabilecektir. 654 Karşılık Giderleri xxx 119 Men Kıy. Değ. Düş. Kar. xxx 900- Nazım Hesap KKEG xx 950- Nazım Hesap KKEG xx 100 Kasa xxx 119 Men Kıy. Değ. Düş. Kar. xxx 110 Hisse Senetleri xxx 644 Kon. Kalm. Karşılıklar xxx 645 Menkul Kıymet Sat. karı xxx 920- Nazım Hesap Vergiye Tabi Olmayan Gelir xx 980- Nazım Hesap Vergiye Tabi Olmayan Gelir xx Hisse senetleri dışında, BİST’te işlem gören, devlet tahvili, özel sektör tahvili ve hazine bonoları, borsa rayici ile değerlenecektir. Borsa rayici, gerek menkul kıymetler ve kambiyo borsasına, gerekse ticaret borsalarına kayıtlı olan iktisadi kıymetlerin değerlemeden evvelki son muamele gününde borsadaki muamelelerin ortalama değerlerini ifade eder. Dönem sonu ortaya çıkacak borsa değerleme farklarında ilgili dönem kazancı ile ilişkilendirilmesi gerekmektedir. Borsa rayici ile değerlemesi gereken menkul kıymetlerin, borsa rayicinin olmaması veya borsa rayicinin muvazaalı bir şekilde oluştuğu anlaşılması halinde ise, yapılacak değerlemede; = Alış Bedeli + Değerleme Gününe Kadar Hesaplanacak Faiz + Kur Farkı Yukarıda da görüleceği üzere bu tip menkul kıymetler kıst getiri ile değerlenecektir. Örneğin ihraç edilen bir özel sektör tahvilinin borsada rayicinin olamaması halinde, bu tahvilin 31. Aralık tarihine kadar hesaplanacak faizinin faiz geliri olarak vergi matrahına dahil edilmesi, tahvilin döviz cinsinde ihracı halinde de kur farklarının da vergi matrahına dahil edilmesi gerekmektedir. Kaynakça 213 sayılı Vergi Usul Kanunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu, 1 Seri Kurumlar Vergisi Genel Tebliği Finansman gider kısıtlaması tebliğinde, kapsam dahilindeki finansman giderlerinin içerisinde kur farkları da sayılmış. Buna göre sadece yabancı kaynaklar gurubundaki hesaplar 300,320,340 vb. için hesapladığımız kur farklarını mı baz almalıyız yoksa varlıklar tarafındaki 100,101,102,103 vb. hesaplar için hesapladığımız kur farklarını da dahil etmemiz gerekir mi? Bir de bu hesaplar için hesapladığımız ve 656 hesabına kaydettiğimiz kur farkı giderlerini kur farkı gelirleri ile 646 hs ile netlememiz gerekir mi? Yabancı kaynak kullanımından doğan kur farkı giderleri döviz kurlarındaki değişim dikkate alınarak hesaplanan gerçek tutarı ile dikkate alınacak. Aynı dönem içinde olsa bile farklı yabancı kaynaklara ilişkin olarak oluşan kur farkı gelirleri ile kur farkı giderleri birlikte değerlendirilmeyecektir. Hangi hesap dan hesaplanırsa hesaplansın KUR FARKI GİDERLERİ İÇİN Finansman gider kısıtlaması uygulanacağı görüşündeyiz. Netleşme yapılmaz. 25 Mayıs 2021 SALIResmî GazeteSayı 31491 TEBLİĞHazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’ndanKURUMLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ SERİ NO 1’NDE DEĞİŞİKLİKYAPILMASINA DAİR TEBLİĞ SERİ NO 18 Bu Tebliğde, 11/11/2020 tarihli ve 7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 17 nci maddesiyle 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere eklenen dördüncü fıkra ve aynı Kanunun 35 inci maddesiyle 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 32 nci maddesinde yapılan değişiklikler ile 4/2/2021 tarihli ve 31385 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 3490 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının eki Kararın 2 nci maddesiyle yapılan düzenlemelere ve 15/4/2021 tarihli ve 7316 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun kurumlar vergisi oranında yapılan değişikliklerin uygulanmasına ilişkin açıklamalara yer verilmiş olup 1 seri Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin ilgili bölümlerinde aşağıdaki değişiklikler yapılmıştır. MADDE 1 – 3/4/2007 tarihli ve 26482 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kurumlar Vergisi Genel Tebliği Seri No 1’nin “11. Kabul Edilmeyen İndirimler” başlıklı bölümünün “ Kanunen yasaklanmış fiiller nedeniyle katlanılan giderler” alt başlıklı bölümünden sonra gelmek üzere “ Finansman gider kısıtlaması” başlıklı alt bölüm eklenmiştir. “ Finansman gider kısıtlaması 6322 sayılı Kanunun 37 nci maddesiyle 1/1/2013 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere 5520 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen i bendiyle; kredi kuruluşları, finansal kuruluşlar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri dışında, kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’unu aşmamak üzere Cumhurbaşkanınca kararlaştırılan kısmı kanunen kabul edilmeyen gider KKEG olarak kabul edilmiştir. Ayrıca, bu oranı sektörler itibarıyla farklılaştırmaya Cumhurbaşkanı, bendin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır. Cumhurbaşkanı bu yetkisini 4/2/2021 tarihli ve 31385 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 3/2/2021 tarihli ve 3490 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla kullanmış olup bu Kararda 1/1/2021 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemi kazançlarına uygulanmak üzere söz konusu gider ve maliyet unsurlarının %10’unun kurum kazancının tespitinde indiriminin kabul edilmeyeceği düzenlenmiştir. Dolayısıyla, yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşmış olan kurumlar vergisi mükelleflerinin, aşan kısımla sınırlı olmak üzere, yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’luk kısmı, kurum kazancının tespitinde KKEG olarak dikkate alınacaktır. Ayrıca, öz kaynak tutarını aşan yabancı kaynaklara ilişkin olarak faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurlarından, yatırımın maliyetine eklenmiş olan yabancı kaynaklardan doğan gider ve maliyet unsurları ise %10’luk bu kısıtlamaya tabi tutulmayacaktır. Söz konusu gider kısıtlaması uygulamasında; –Kredi kuruluşu 5411 sayılı Kanun kapsamında tanımlanan mevduat ve katılım bankalarını, –Finansal kuruluş 5411 sayılı Kanunda kredi kuruluşları dışında kalan ve sigortacılık, bireysel emeklilik veya sermaye piyasası faaliyetlerinde bulunmak veya bu Kanunda yer alan faaliyet konularından en az birini yürütmek üzere kurulan kuruluşlar ile kalkınma ve yatırım bankaları ve finansal holding şirketlerini, –Finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri 6361 sayılı Kanunun ilgili maddelerinde yer alan sözleşmelere uygun olarak faaliyette bulunan şirketleri, –Finansman giderleri Yabancı kaynağın kullanım süresine bağlı olarak doğan her türlü faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı, faktoring kuruluşlarına verilen iskonto bedelleri ve benzeri adlar altında yapılmış olan gider ve maliyet unsurlarını, –Yabancı kaynaklar Bilançonun kısa vadeli yabancı kaynaklar ve uzun vadeli yabancı kaynaklar toplamını, –Yatırım İlgili duran varlık kullanılmaya hazır hale gelinceye kadar yatırım projelerine ilişkin olarak “yapılmakta olan yatırımlar” hesabında izlenen tutarlar da dahil olmak üzere her türlü teşvik belgeli veya belgesiz amortismana tabi iktisadi kıymetleri, ifade etmektedir. Kapsama giren mükellefler Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının i bendinde düzenlenen finansman gider kısıtlaması, yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan kurumlar vergisi mükellefleri hakkında uygulanacaktır. Ayrıca, finansman gider kısıtlaması uygulamasında, yabancı kaynak ve öz kaynak mukayesesi gerekmekte olduğundan bu düzenleme bilanço esasına tabi mükellefler için geçerli olup işletme hesabı esasına tabi mükellefler bu kapsamda değerlendirilmeyecektir. -4632 sayılı Kanun kapsamında faaliyette bulunan emeklilik şirketleri, -5411 sayılı Kanun kapsamında faaliyette bulunan Türkiye’de kurulu mevduat bankaları, katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankaları, yurt dışında kurulu bu nitelikteki kuruluşların Türkiye’deki şubeleri ve finansal holding şirketleri, -5684 sayılı Kanun kapsamında faaliyette bulunan sigorta ve reasürans şirketleri, -6361 sayılı Kanunun ilgili maddelerinde yer alan sözleşmelere uygun olarak faaliyette bulunan finansal kiralama, faktoring, finansman şirketleri ve tasarruf finansman şirketleri ile, -6362 sayılı Kanun kapsamında sermaye piyasası faaliyetlerinde bulunan kurumlar, finansman gider kısıtlamasına tabi tutulmayacaklardır. Finansman gider kısıtlamasının uygulanacağı dönem Gider kısıtlaması kapsamında olup bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, her bir geçici vergilendirme döneminin son günü itibarıyla finansman gider kısıtlaması öncesi Vergi Usul Kanununa göre çıkaracakları bilanço esas alınmak suretiyle öz kaynak ve yabancı kaynak mukayesesi yaparak finansman gider kısıtlamasına tabi olup olmayacaklarını tespit edeceklerdir. Yıllık dönemde; hesap dönemi olarak takvim yılını kullanan mükelleflerde 31 Aralık tarihli bilanço, özel hesap dönemini kullanan mükelleflerde ise hesap döneminin son günü itibarıyla çıkarılacak bilanço esas alınacaktır. Dolayısıyla, finansman gider kısıtlaması ilk defa 2021 yılının birinci geçici vergilendirme dönemi itibarıyla dikkate alınacaktır. 1/1/2013 tarihinden önce yapılan borçlanmalara ilişkin finansman giderlerinin durumu Kurumlar Vergisi Kanununun “Kabul edilmeyen indirimler” başlıklı 11 inci maddesinin birinci fıkrasının i bendinde yer alan finansman gider kısıtlamasına ilişkin düzenleme 1/1/2013 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş olup bu tarihten itibaren bu tarih dahil sağlanan finansman hizmetleri veya akdedilen kredi sözleşmeleri nedeniyle oluşan finansman giderleri, 3/2/2021 tarihli ve 3490 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla 1/1/2021 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemlerine uygulanmak üzere yürürlüğe giren finansman gider kısıtlamasının hesabında dikkate alınacaktır. Bu nedenle, dönem sonu itibarıyla kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, 1/1/2013 tarihinden itibaren sağlanan yabancı kaynaklara ilişkin olarak mahiyet ve tutar itibarıyla 1/1/2021 tarihinden itibaren kesinleşen gider ve maliyet unsurları gider kısıtlamasına tabi tutulacaktır. Öte yandan, 1/1/2021 tarihinden önce mahiyet ve tutar itibarıyla kesinleşerek tahakkuk ve dönemsellik ilkeleri gereği 2020 ve önceki yıllarda kurum kazancının tespitinde dikkate alınmış olan finansman giderlerinin finansman gider kısıtlamasına tabi tutulması söz konusu olmayacaktır. Gider kısıtlaması kapsamına giren yabancı kaynaklara ilişkin gider ve maliyet unsurları Gider ve maliyet unsurlarından yatırımın maliyetine eklenenler gider kısıtlaması kapsamı dışındadırlar. Finansman gider kısıtlaması kapsamında yatırım olarak kabul edilen kıymetlerin maliyet bedelinin hangi unsurlardan oluştuğu Vergi Usul Kanununun 262 nci maddesinde belirlenmiştir. Bu madde ve bu maddeye ilişkin Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde yapılan açıklamalar çerçevesinde, zorunlu olarak ya da mükellefin ihtiyarında maliyete eklenen yabancı kaynaklara ait gider ve maliyetler gider kısıtlamasına konu olmayacaktır. Bir gider veya maliyet unsurunun gider kısıtlamasına konu edilmesi için bunların yabancı kaynak kullanımına ve bu kaynağın kullanım süresine bağlı olarak doğmuş olması gerekmektedir. Teminat mektubu komisyonları, tahvil ihracı ile ilgili olarak yapılan baskı ve benzeri giderler ile ipotek masrafları gibi herhangi bir yabancı kaynak kullanımına bağlı olmaksızın yapılan giderlerin gider kısıtlamasına konu edilmesi söz konusu değildir. Aynı şekilde bir finansman gideri olmayıp finansman geliri azalması niteliğinde olan erken ödeme iskontoları veya peşin ödeme iskontoları da finansman gider kısıtlaması kapsamı dışındadır. Satış bedelinin belirli bir vade sonunda ödenmesine ilişkin olarak, mükelleflerin Vergi Usul Kanununa göre düzenlenen bilançolarında izlenen “satıcılar” vb. hesaplar için finansman gideri hesaplanmaması halinde bu işlemler için ayrıca ayrıştırma yapılarak satış bedelinin belirli bir kısmı gider kısıtlamasına tabi tutulmayacaktır. Diğer yandan söz konusu hesaplarda yer alan tutarların Vergi Usul Kanununun 280 inci maddesi kapsamında değerlemesinden kaynaklanabilecek kur farkı giderleri ise gider kısıtlaması kapsamında değerlendirilecektir. Kredi sözleşmelerine ilişkin olarak ödenen damga vergisi veya banka havale ücretlerine ilişkin ödenen banka ve sigorta muameleleri vergisi gibi bir yabancı kaynağın kullanım süresine bağlı olarak doğmayan gider ve maliyet unsurları finansman gider kısıtlaması uygulamasına tabi olmayacaktır. Bu giderlerden kredi faizleri üzerinden hesaplanan banka ve sigorta muameleleri vergisi gibi bir yabancı kaynağın işletmede kullanım süresine bağlı olarak doğanların ise finansman gider kısıtlaması uygulamasına konu edileceği açıktır. Ayrıca, işletmelerce banka vb. kurumlardan temin edilen kredilerin, bu işletmelerin üzerinde herhangi bir finansman yükü kalmaksızın grup şirketlerine aktarılması halinde, bu kredilere ilişkin finansman giderinin, krediyi devralan ve fiilen kullanan şirket bünyesinde gider kısıtlamasına tabi tutulması gerekmektedir. Öte yandan, imalatçı veya tedarikçi şirketlerle imzalanan aracılı ihracat sözleşmesine dayanarak dış ticaret sermaye şirketleri ve sektörel dış ticaret şirketleri üzerinden aynı değerle alınıp aynı değerle ihracatı gerçekleştirilen, malın üretimi veya tedarikine ilişkin tüm yükümlülüklerden doğrudan ve münhasıran imalatçı veya tedarikçi şirketlerin sorumlu olması ve ihracattan doğan finansman yükünün aracılı ihracat sözleşmesinin tarafı olan imalatçı veya tedarikçi şirketlere aktarılması kaydıyla, bu işlemler nedeniyle dış ticaret sermaye şirketleri veya sektörel dış ticaret şirketleri nezdinde finansman gider kısıtlaması uygulanmayacaktır. Ancak, dış ticaret sermaye şirketleri ve sektörel dış ticaret şirketlerinin kendi nam ve hesabına yurt içinden satın aldıkları malların satışından doğan finansman giderleri finansman gider kısıtlamasına tabi tutulacaktır. Örnek 1 Öz kaynakları toplamı TL olan A aynı dönemde yabancı kaynakları toplamı TL’dir. Bu döneme ilişkin toplam finansman gideri ise TL’dir. Dönem sonu itibarıyla A yabancı kaynak tutarı öz kaynak tutarını aştığı için aşan kısma münhasır olmak üzere yabancı kaynaklara ilişkin finansman giderinin %10’luk kısmı, kurum kazancının tespitinde gider olarak kabul edilmeyecektir. Finansman gider kısıtlamasına tabi tutarın hesabı Aşan kısım¹ Yabancı kaynak toplamı – Öz kaynak toplamı TL – TL = TL Aşan kısma isabet eden finansman gideri Finansman gideri x Aşan kısım / Toplam yabancı kaynak TL x TL / TL TL x %20 TL Yabancı kaynağın öz kaynak tutarını aşan kısmına isabet eden finansman giderinin %10’luk kısmı olan TL x %10= TL kurum kazancının tespitinde KKEG olarak dikkate alınacaktır. Örnek 2 Öz kaynakları toplamı TL olan B aynı dönemde yabancı kaynakları toplamı TL’dir. Şirketin bu döneme ilişkin toplam finansman gideri ise TL’dir. B devam eden yatırımı dolayısıyla aynı dönemde kullanmış olduğu krediden kaynaklanan TL’lik finansman giderini yatırımın maliyetine eklemiştir. B bu dönemde yabancı kaynak tutarı öz kaynak tutarını aştığı için aşan kısma münhasır olmak üzere yabancı kaynaklara ilişkin finansman giderinin %10’luk kısmı kurum kazancının tespitinde gider olarak kabul edilmeyecektir. Diğer taraftan, finansman giderinin yatırımın maliyetine eklenmiş olan kısmı %10’luk bu sınırlamaya tabi tutulmayacaktır. Bu döneme ilişkin toplam TL’lik finansman giderinin TL’lik kısmı yatırımın maliyetine eklenmiş olduğundan finansman gider kısıtlamasının hesabında dikkate alınacak tutar TL – TL= TL olacaktır. Aşan kısım Yabancı kaynak toplamı – Öz kaynak toplamı TL – TL = TL Aşan kısma isabet eden finansman gideri Finansman gideri x Aşan kısım / Toplam yabancı kaynak TL x TL / TL TL x %20 TL TL x %10 = TL’lik finansman gideri ise kurum kazancının tespitinde KKEG olarak kabul edilecektir. Geçici vergilendirme dönemlerinde finansman gider kısıtlaması Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının i bendi kapsamında finansman gider kısıtlaması 3490 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla, 1/1/2021 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemi kazançlarına uygulanmaya başlandığından, -Hesap dönemi olarak takvim yılını kullanan mükelleflerde 2021 yılının ilk geçici vergilendirme döneminde, -Kendilerine özel hesap dönemi tayin edilmiş olan mükelleflerde ise 2021 yılında başlayan özel hesap döneminin ilk geçici vergilendirme döneminde, yabancı kaynak ve öz kaynak mukayesesi yapılarak dikkate alınacaktır. Dolayısıyla, gerek geçici vergilendirme dönemlerinde gerekse yıllık dönemde finansman gider kısıtlamasına tabi olunup olunmayacağı hesap döneminin son günü itibarıyla finansman gider kısıtlaması öncesi Vergi Usul Kanununa göre çıkarılacak bilanço esas alınarak tespit edilecektir. Önceki geçici vergilendirme dönemlerinde finansman gider kısıtlaması şartlarını taşımayan mükellefler, şartların oluştuğu geçici vergilendirme döneminden itibaren finansman gider kısıtlamasına tabi olacaktır. Örnek 1 C 2021 yılı birinci geçici vergilendirme dönemi itibarıyla 31/3/2021 tarihindeki bilançosunda yer alan öz kaynaklar toplamı TL, yabancı kaynakları toplamı TL olup bu geçici vergilendirme dönemine ilişkin finansman gideri toplamı ise TL’dir. Finansman gider kısıtlamasına tabi tutarın hesabı Aşan kısım Yabancı kaynak toplamı – Öz kaynak toplamı TL – TL = TL Aşan kısma isabet eden finansman gideri Finansman gideri x Aşan kısım / Toplam yabancı kaynak TL x TL / TL TL x %25 TL Buna göre, C tarafından, 2021 yılının birinci geçici vergilendirme döneminde TL’lik finansman giderinin %10’luk kısmı olan TL x %10= TL finansman gider kısıtlaması düzenlemesi uyarınca kurum kazancının tespitinde KKEG olarak dikkate alınacaktır. Örnek 2 D 2021 yılına ilişkin geçici vergilendirme dönemleri itibarıyla öz kaynak, yabancı kaynak ve finansman giderlerine ilişkin tutarları aşağıdaki gibidir -Birinci geçici vergilendirme döneminde finansman gider kısıtlaması Birinci geçici vergilendirme döneminin son günü itibarıyla çıkarılan bilançoya göre yabancı kaynak TL ile öz kaynak TL mukayesesi yapıldığında, birinci geçici vergilendirme döneminin son günü itibarıyla yabancı kaynak tutarı öz kaynak tutarını aşmadığından, bu dönemde finansman gider kısıtlaması uygulanmayacaktır. -İkinci geçici vergilendirme döneminde finansman gider kısıtlaması İkinci geçici vergilendirme döneminin son günü itibarıyla çıkarılan bilançoya göre yabancı kaynak TL ile öz kaynak TL mukayesesi yapıldığında, yabancı kaynak tutarı öz kaynak tutarını aşmadığından, bu dönemde de finansman gider kısıtlaması uygulanmayacaktır. -Üçüncü geçici vergilendirme döneminde finansman gider kısıtlaması Üçüncü geçici vergilendirme döneminin son günü itibarıyla çıkarılan bilançoya göre yabancı kaynak tutarı TL öz kaynak TL tutarını aşmaktadır. Bu nedenle D üçüncü geçici vergilendirme döneminde finansman gider kısıtlaması uygulayacaktır. Aşan kısım Yabancı kaynak toplamı – Öz kaynak toplamı TL – TL = TL Aşan kısma isabet eden finansman gideri Finansman gideri x Aşan kısım / Toplam yabancı kaynak TL x TL / TL TL x % 14,2857 TL KKEG olarak dikkate alınacak finansman gideri TL x %10 = 357,14 TL -Dördüncü geçici vergilendirme döneminde finansman gider kısıtlaması Dördüncü geçici vergilendirme döneminin son günü itibarıyla çıkarılan bilançoya göre yabancı kaynak tutarı TL öz kaynak TL tutarını aşmaktadır. Bu nedenle D dördüncü geçici vergilendirme döneminde de finansman gider kısıtlaması uygulayacaktır. Aşan kısım Yabancı kaynak toplamı – Öz kaynak toplamı TL – TL = TL Aşan kısma isabet eden finansman gideri Finansman gideri x Aşan kısım / Toplam yabancı kaynak TL x TL / TL TL x %25 TL KKEG olarak dikkate alınacak finansman gideri TL x %10 = 750 TL Dolayısıyla, D üçüncü geçici vergilendirme Ocak-Eylül döneminde TL’lik finansman giderinin 357,14 TL’lik kısmını, dördüncü geçici vergilendirme Ocak-Aralık döneminde TL’lik finansman giderinin 750 TL’lik kısmını, yıllık dönemde ise TL tutarında finansman giderinin 750 TL’lik kısmını KKEG olarak dikkate alacaktır. Özel hesap dönemi 2021 yılı içinde sona eren mükelleflerin durumu Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının i bendi hükmü 1/1/2021 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemi kazançlarına uygulanmak üzere yürürlüğe girmiştir. Dolayısıyla, özel hesap dönemi kullanmakta olan ve bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 2020 yılı içinde başlayıp 2021 yılında sona erecek özel hesap dönemlerinde finansman gider kısıtlamasına tabi tutulmayacaklardır. Bu mükellefler, 2021 yılı içinde başlayıp 2022 yılında sona erecek özel hesap dönemlerinde şartların oluşması halinde finansman gider kısıtlaması uygulamaya başlayacaklardır. Yıllara sari inşaat ve onarma işleri ile uğraşan mükelleflerde gider kısıtlaması uygulaması Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesi hükmüne göre birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işlerinde kâr veya zarar işin bittiği yıl kesin olarak tespit edilmekte ve kazancın tamamı o yılın geliri sayılarak vergilendirilmektedir. Bu işlerle uğraşanların kullandıkları yabancı kaynaklara ilişkin finansman giderlerinin, işin kesin kâr veya zararının tespit edildiği yıl kazancının hesaplanmasında gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınması gerektiğinden, gider kısıtlamasına ilişkin uygulama da aynı dönemde yapılacaktır. Birden fazla inşaat ve onarma işinin birlikte yapılması veya yıllara sari inşaat ve onarma işlerinin yanı sıra başka işlerin de bulunması halinde, yapılan finansman giderleri hangi yılın kâr veya zarar tutarının tespitinde dikkate alınıyorsa, o yılda gider kısıtlamasına konu edilecektir. Öte yandan, finansman gider kısıtlamasına ilişkin hükümler 1/1/2021 tarihinden itibaren uygulanmak üzere yürürlüğe girdiğinden, bu tarihten önce mahiyet ve tutar itibarıyla kesinleşmiş olan ancak yıllara sari inşaat ve onarma işlerinin kazancı işin bittiği yılın kazancı olarak beyan edileceğinden henüz kurum kazancının tespitinde dikkate alınmamış olan finansman giderlerinin, inşaat ve onarma işi kazancının hangi yıl beyan edildiğine bakılmaksızın, gider kısıtlanmasına konu edilmemesi gerekmektedir. Örnek E inşaat taahhüt işlerinin yanı sıra otomotiv ticareti ile de iştigal etmektedir. Şirketin, 2019 yılında taahhüt etmiş olduğu inşaat işi halen devam etmektedir. E 31/12/2021 tarihli bilançosunda yabancı kaynak toplamı TL, öz kaynak toplamı ise TL’dir. Bu döneme ilişkin toplam TL’lik finansman giderinin TL’lik kısmı halen devam eden yıllara sari inşaat ve onarma işinin finansmanında kullanılmak üzere alınan krediden kaynaklanmaktadır. Yıllara sari inşaat ve onarma işine ilişkin TL’lik finansman gideri, halen devam etmekte olan söz konusu inşaat ve onarma işinin bittiği yılın gideri olarak dikkate alınacak olup E tarafından 2021 yılında finansman gider kısıtlamasına tabi tutarın tespitinde, TL’lik bu finansman gideri dikkate alınmayacaktır. E söz konusu yıllara sari inşaat ve onarma işini 28/12/2022 tarihinde tamamlamış olup 2022 yılı bilançosunda yabancı kaynak toplamı TL, öz kaynak toplamı ise TL’dir. E 2022 yılı toplam finansman gideri yıllara sari inşaat ve onarma işinden kaynaklanan finansman giderleri dahil TL’dir. 2022 yılı kurum kazancının tespitinde dikkate alınacak TL’lik finansman giderinin TL’lik kısmı yıllara sari inşaat ve onarma işinden kaynaklanmaktadır. İnşaat işine ilişkin TL’lik bu finansman giderinin TL’lik kısmı 2019 yılında, TL’lik kısmı 2020 yılında, TL’lik kısmı 2021 yılında ve TL’lik kısmı da 2022 yılında ödenen faiz giderlerinden oluşmaktadır. 2021 yılı uygulaması Aşan kısım Yabancı kaynak toplamı – Öz kaynak toplamı TL – TL = TL Aşan kısma isabet eden finansman gideri Finansman gideri x Aşan kısım / Toplam yabancı kaynak TL² x TL / TL TL x %20 TL Dolayısıyla E 2021 yılına ilişkin yıllara sari inşaat ve onarma işinden kaynaklanan kısım hariç TL’lik finansman giderinin aşan kısma isabet eden TL’sinin %10’u olan TL x %10= TL’lik kısmını, finansman gider kısıtlaması düzenlemesi uyarınca kurum kazancının tespitinde KKEG olarak dikkate alacaktır. 2022 yılı uygulaması Aşan kısım Yabancı kaynak toplamı – Öz kaynak toplamı TL – TL = TL 2022 yılında tamamlanan yıllara sari inşaat ve onarma işinden kaynaklanan ancak 1/1/2021 tarihinden önce tahakkuk ederek mahiyet ve tutar itibarıyla kesinleşen finansman giderleri mahsup edildikten sonra kalan tutar, 2022 yılında gider kısıtlamasının hesabında dikkate alınacaktır. Toplam finansman gideri – İnşaat işine ilişkin 1/1/2021 tarihinden önceki finansman gideri TL – [ TL 2019 + TL 2020] = TL Aşan kısma isabet eden finansman gideri Finansman gideri x Aşan kısım / Toplam yabancı kaynak TL x TL / TL TL x %25 TL Buna göre E 2022 yılına ilişkin 1/1/2021 öncesinde yıllara sari inşaat ve onarma işinden kaynaklanan kısım hariç TL’lik finansman giderinin aşan kısma isabet eden TL’sinin %10’u olan TL x %10= TL’lik kısmını, finansman gider kısıtlaması düzenlemesi uyarınca kurum kazancının tespitinde KKEG olarak dikkate alacaktır. Finansman gideri yanında finansman gelirinin de bulunması durumu Finansman giderlerinin yanı sıra finansman geliri de elde etmiş olan mükelleflerin gider kısıtlaması uygulamasında söz konusu gelir ve giderlerini birbiri ile mukayese etmek suretiyle netleştirmeleri mümkün olmayıp finansman giderleri toplamının gider kısıtlamasına konu edilmesi gerekmektedir. 1/1/2013 tarihinden itibaren sağlanan yabancı kaynaklardan doğan kur farkı giderleri 2021 yılı kazancının tespiti de dahil olmak üzere döviz kurlarındaki değişim dikkate alınarak hesaplanan gerçek tutarları ile finansman gider kısıtlamasına konu edilecektir. Yabancı para kurlarındaki düşüş veya yükselişler nedeniyle, geçici vergilendirme dönemleri itibarıyla kur farkı geliri veya kur farkı gideri söz konusu olabilmektedir. Şu kadar ki aynı kaynağa ilişkin olarak bir hesap dönemi içindeki aynı veya farklı geçici vergilendirme dönemlerinde oluşan kur farkı gelir ve giderleri mahsuplaştırılarak işlem tarihi veya dönem sonu itibarıyla bu kaynağa ilişkin net kur farkı gideri doğması halinde bu tutar finansman gideri kısıtlamasında dikkate alınacaktır. Aynı dönem içinde olsa bile farklı yabancı kaynaklara ilişkin olarak oluşan kur farkı gelirleri ile kur farkı giderlerinin birlikte değerlendirilmesi mümkün değildir. Öte yandan, temin edilen yabancı kaynağın mevduat vb. şekillerde değerlendirilmesi sonucu doğacak kur farkı geliri şirketin bilançosunun aktifinde yer alan bir varlığın değerlemesi sonucu oluştuğu için, yabancı kaynağa ilişkin kur farkı giderinden mahsup edilemeyecektir. Örnek 1 G 10/5/2019 tarihinde kullanmış olduğu krediye ilişkin olarak 2019 yılında TL, 2020 yılında TL, 2021 yılının birinci geçici vergilendirme döneminde TL faiz ödemiş olup 2020 yılında TL, 2021 yılının birinci geçici vergilendirme döneminde ise TL faiz geliri elde etmiştir. G 31/3/2021 tarihindeki bilançosunda yer alan öz kaynaklar toplamı TL, yabancı kaynakları toplamı ise TL olup 2021 yılının birinci geçici vergilendirme dönemine ilişkin finansman giderleri toplamı ise TL’dir. 2019 yılında alınan krediye ilişkin olarak 2019 ve 2020 yıllarında ödenen TL + TL= TL faiz gideri 1/1/2021 tarihinden önce tahakkuk ederek ödenmiş olduğu için finansman gider kısıtlamasına tabi olmayacaktır. Ancak, her ne kadar kredi 10/5/2019 tarihinde kullanılmış olsa da bu krediye ilişkin olarak 1/1/2021 tarihinden itibaren katlanılan finansman giderleri Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının i bendi kapsamında finansman gider kısıtlamasına tabi tutulacaktır. 2021 yılının birinci geçici vergilendirme döneminde finansman gider kısıtlamasına tabi tutarın hesabı Aşan kısım Yabancı kaynak toplamı – Öz kaynak toplamı TL – TL = TL Aşan kısma isabet eden finansman gideri Finansman gideri x Aşan kısım / Toplam yabancı kaynak TL x TL / TL TL x %10 TL Buna göre, G tarafından, 2021 yılının birinci geçici vergilendirme dönemi finansman gider kısıtlaması kapsamında TL x %10= TL’lik faiz gideri kurum kazancının tespitinde KKEG olarak dikkate alınacaktır. G 2021 yılının birinci geçici vergilendirme döneminde elde etmiş olduğu TL’lik faiz geliri ise şirketin finansman gider kısıtlaması hesabında dikkate alınmayacaktır. Örnek 2 H 1/1/2022 tarihi itibarıyla D Bankasından Avro banka kredisi kullanmış olup 31/12/2022 tarihinde anapara ve %5 faiz ödemesi yapılacaktır. Avro kuru, kredinin kullanıldığı 1/1/2022 tarihinde 7,00 TL olup 31/3/2022 tarihinde 6,00 TL, 30/6/2022 tarihinde 8,00 TL, 30/9/2022 tarihinde 7,10 TL ve 31/12/2022 tarihinde ise 7,50 TL olmuştur. Avro tutarındaki krediye ilişkin geçici vergilendirme dönemlerinin son günü itibarıyla değerleme yapılmıştır. H geçici vergilendirme dönemleri itibarıyla finansman gider kısıtlaması öncesi çıkarmış olduğu bilançolarında yapacağı mukayese sonucunda yabancı kaynak toplamının öz kaynak toplamını aştığının tespit edilmiş olması halinde, D Bankasından kullanmış olduğu Avro kredi nedeniyle, ikinci geçici vergilendirme 1 Ocak – 30 Haziran döneminde TL, üçüncü geçici vergilendirme 1 Ocak – 30 Eylül döneminde TL ve dördüncü geçici vergilendirme 1 Ocak – 31 Aralık döneminde ise TL tutarında finansman gideri, gider kısıtlamasının hesabında dikkate alınacaktır. H kredi geri ödemesini 31/12/2022 tarihinde yapmış olup 2022 yılında finansman gideri kısıtlamasında, D Bankasından kullanmış olduğu bu kredi nedeniyle 2022 yılı için hesaplayacağı TL kur farkı giderini dikkate alacaktır. Öte yandan, H Avro olarak ödeyeceği %5 oranında faiz tutarının da dönem sonundaki/işlem tarihindeki kura göre tespit edileceği tabiidir. Örtülü sermaye, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı ve binek otomobillerde gider kısıtlaması uygulamaları nedeniyle KKEG olarak dikkate alınan finansman giderlerinin durumu İşletmenin kullanmış olduğu yabancı kaynaklara ilişkin faiz ve kur farkı gibi giderlerden örtülü sermaye, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı veya binek otomobillerde gider kısıtlaması uygulamaları nedeniyle kurum kazancının tespitinde hali hazırda KKEG olarak dikkate alınmış olanlar finansman gider kısıtlamasına tabi tutarın hesabında dikkate alınmayacaktır. Örnek 1 2021 yılı dönem başı öz sermaye tutarı TL olan I ortağı O TL borç almış ve 2021 yılında TL faiz ödemiştir. Söz konusu şirketin 2021 yılı toplam finansman gideri TL’dir. Öte yandan, I 31/12/2021 tarihli bilançosunda yabancı kaynak tutarı TL, öz kaynak tutarı ise TL’dir. Bu durumda, I ortağı O aldığı borcun, dönem başı öz sermayenin 3 katı olan TL x 3= TL’yi aşan TL – TL= TL’lik kısmı örtülü sermaye olacaktır. Kurumlar Vergisi Kanununun 12 nci maddesi uyarınca örtülü sermaye olarak kabul edilen kısma isabet eden faiz tutarı KKEG olarak dikkate alınacaktır. Örtülü sermaye nedeniyle ödenen faiz TL x TL / TL TL x %40 TL I 2021 yılına ilişkin toplam TL’lik finansman giderinin TL’lik kısmı ortak O alınan borca ilişkin olup bu tutarın örtülü sermayeye isabet eden kısmına ilişkin TL’lik faiz gideri KKEG olarak kabul edilecektir. Finansman gider kısıtlaması nedeniyle KKEG olarak dikkate alınacak tutar ise örtülü sermayeye isabet eden KKEG düşüldükten sonra kalan TL – TL= TL üzerinden hesaplanacaktır. Finansman gider kısıtlamasına tabi tutarın hesabı TL – TL = TL Aşan kısım Yabancı kaynak toplamı – Öz kaynak toplamı TL – TL = TL Aşan kısma isabet eden finansman gideri Finansman gideri x Aşan kısım / Toplam yabancı kaynak TL x TL / TL TL x %25 TL Buna göre, I tarafından 2021 yılında finansman gider kısıtlaması kapsamında TL x %10= TL’lik faiz gideri kurum kazancının tespitinde KKEG olarak dikkate alınacaktır. Dolayısıyla, I 2021 yılında örtülü sermaye kapsamında TL, finansman gideri kısıtlaması kapsamında ise TL olmak üzere finansman giderlerinin toplam TL’lik kısmını kurum kazancının tespitinde KKEG olarak dikkate alacaktır. Örnek 2 Kimya alanında faaliyette bulunan J 2021 yılında finansal kiralama yoluyla edindiği binek otomobil için 2021 yılında TL, 2022 yılında da TL faiz ödeyecektir. J 31/12/2022 tarihli bilançosunda yabancı kaynak tutarı TL, öz kaynak tutarı ise TL’dir. Bu yıla ilişkin TL’lik toplam finansman giderinin, TL’lik kısmı 2021 yılında finansal kiralama yoluyla iktisap edilen binek otomobilden kaynaklanmaktadır. J söz konusu finansman giderini binek otomobilin maliyetine eklemeyip gider olarak dikkate almayı tercih etmiştir. Binek otomobil için ödenen faizin %70’lik kısmı kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir. 2021 yılı uygulaması İlk yıl ödenen TL’lik faiz gideri, 163 seri Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine göre söz konusu binek otomobilin maliyetine dahil olacağından finansman gider kısıtlamasına tabi olmayacaktır. J 31/12/2021 tarihli bilançosunda yabancı kaynak tutarının öz kaynak tutarını aşması ve başkaca finansman giderinin bulunması halinde finansman gider kısıtlaması uygulanacaktır. 2022 yılı uygulaması J 2022 yılına ilişkin toplam TL’lik finansman giderinin TL’lik kısmı finansal kiralama yoluyla iktisap edilen binek otomobile ilişkin olup bu tutarın ancak %70’i olan TL x %70= TL’lik kısmı kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabileceğinden, kalan TL – TL= TL’lik faiz gideri 2022 yılı kurum kazancının tespitinde KKEG olarak dikkate alınacaktır. Bu nedenle aşan kısma isabet eden finansman gideri hesaplanırken toplam finansman giderinden TL’lik bu faiz giderinin düşülmesi gerekmektedir. Finansman gider kısıtlamasına tabi tutarın hesabı TL – TL = TL Aşan kısım Yabancı kaynak toplamı – Öz kaynak toplamı TL – TL = TL Aşan kısma isabet eden finansman gideri Finansman gideri x Aşan kısım / Toplam yabancı kaynak TL x TL / TL TL x %33,33 TL Buna göre, J finansal kiralama yoluyla iktisap ettiği binek otomobil için 2022 yılında ödemiş olduğu ve gider olarak dikkate almaya karar verdiği TL’lik faiz giderinin TL’lik kısmı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının 5 numaralı bendi kapsamında KKEG olarak dikkate alınacaktır. KKEG olarak dikkate alınmış olan TL tutarındaki bu gider finansman gider kısıtlamasına tabi tutarın hesabında toplam finansman giderinden mahsup edilecektir. Dolayısıyla, J 2022 yılında TL x %10= TL tutarında finansman giderini, finansman gider kısıtlaması kapsamında, kurum kazancının tespitinde KKEG olarak dikkate alacaktır. Adi ortaklıklarda finansman gider kısıtlaması Adi ortaklıkların tüzel kişilikleri bulunmayıp, kazançları dolayısıyla gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olmaları söz konusu değildir. Bu nedenle, adi ortaklık bünyesinde yürütülen faaliyetten doğan kâr veya zarar, adi ortaklığı oluşturan ortaklar tarafından hisseleri oranında kendi kazançlarına dahil edilerek vergilendirilmektedir. Finansman gider kısıtlaması uygulamasında adi ortaklıklar, adi ortaklığı oluşturan ortaklardan ayrı bir birim olarak değerlendirilecektir. Adi ortaklığın finansman giderleri, adi ortaklığın ortakları tarafından doğrudan kendi finansman giderlerine dahil edilmeyecektir. Ancak, bilançolarında yabancı kaynak tutarı öz kaynak tutarını aşan adi ortaklıklarda, aşan kısma münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’u ortakların hisseleri oranında, verecekleri beyannamelerinde KKEG olarak dikkate alınacaktır. Örnek A ile B Ltd. Şti.’nin eşit hisselerle kurdukları AB Adi Ortaklığının 2021 yılı yabancı kaynakları toplamı TL, öz kaynakları toplamı TL olup bu döneme ilişkin toplam finansman gideri ise TL’dir. AB Adi Ortaklığının yabancı kaynak tutarı öz kaynak tutarını aştığı için aşan kısma münhasır olmak üzere yabancı kaynaklara ilişkin finansman giderinin %10’luk kısmı ortakların kurum kazancının tespitinde gider olarak kabul edilmeyecektir. Finansman gider kısıtlamasına tabi tutarın hesabı Aşan kısım Yabancı kaynak toplamı – Öz kaynak toplamı TL – TL = TL Aşan kısma isabet eden finansman gideri Finansman gideri x Aşan kısım / Toplam yabancı kaynak TL x TL / TL TL x %20 TL Yabancı kaynağın öz kaynak tutarını aşan kısmına isabet eden finansman giderinin %10’luk kısmı olan TL x %10= TL, ortakların kurum kazancının tespitinde KKEG olarak dikkate alınacaktır. Buna göre, A ile B Ltd. Şti. kanunen kabul edilmeyen TL’lik bu gideri ilgili dönem için verecekleri kurumlar vergisi beyannameleri nde adi ortaklıktaki hisseleri oranında / 2 = 500 TL KKEG olarak dikkate alacaklardır.” MADDE 2 – Aynı Tebliğin “ Avans kâr payı dağıtımı” başlıklı bölümünden sonra gelmek üzere aşağıdaki bölüm eklenmiştir. “ Sermaye şirketlerinin iktisap ettikleri kendi hisse senetleri veya ortaklık payları Yasal düzenleme 11/11/2020 tarihli ve 7256 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “Tam mükellef sermaye şirketlerinin iktisap ettikleri kendi hisse senetlerini veya ortaklık paylarını, i Sermaye azaltımı yoluyla itfa etmeleri halinde iktisap bedeli ile hisse senetlerinin veya ortaklık paylarının itibari değeri arasındaki fark tutar sermaye azaltımına ilişkin kararın ticaret sicilinde tescil edildiği tarih, ii İktisap bedelinin altında bir bedel karşılığında elden çıkarmaları halinde iktisap bedeli ile elden çıkarma bedeli arasındaki fark tutar elden çıkarma tarihi, iii İktisap ettikleri tarihten itibaren iki tam yıl içerisinde, sermaye azaltımı yoluyla itfa etmemeleri veya elden çıkarmamaları halinde, iktisap bedeli ile hisse senetlerinin veya ortaklık paylarının itibari değeri arasındaki fark tutar iktisap tarihinden itibaren iki tam yıllık sürenin son günü, itibarıyla dağıtılmış kâr payı sayılır ve bu tutarlar üzerinden %15 oranında vergi tevkifatı yapılır. Bu fıkra kapsamında tevkif edilen vergiler herhangi bir vergiden mahsup edilemez. Cumhurbaşkanı, tam mükellef sermaye şirketinin paylarının Borsa İstanbul’da işlem görüp görmemesine, işlem gören paylarının toplam payları içindeki oranına, geri alınan payların Borsa İstanbul’da işlem gören paylardan olup olmamasına, tam mükellef kurumlardan geri alınıp alınmamasına, tam mükellef sermaye şirketinin yıllık satış hasılatı ve diğer gelirlerinin toplam tutarına göre ayrı ayrı ya da birlikte, bu oranı sıfıra kadar indirmeye veya bir katına kadar artırmak suretiyle yeniden tespit etmeye yetkilidir.” Bu düzenlemeyle, tam mükellef sermaye şirketlerinin kendi hisselerini iktisap etmek suretiyle vergisiz bir şekilde kâr dağıtımı yapmalarının önüne geçilmiş ve şirket karlarının dağıtılıp dağıtılmadığına bakılmaksızın tevkif yoluyla alınacak vergiye ilişkin bir vergi güvenlik müessesesi ihdas edilmiştir. Şirketlerin kendi hisse senetlerini veya ortaklık paylarını iktisap etmeleri Tam mükellef sermaye şirketlerinin kendi hisse senetlerini ve ortaklık paylarını iktisap ettikleri tarih itibarıyla herhangi bir vergilendirme işlemi yapılmayacaktır. Bu tarih itibarıyla şirketlerin kendi hisse senedi veya ortaklık payı alımlarına ilişkin kayıt gerçekleştirilecek ve bunun dışında kendi hissesini veya ortaklık payını satın alan şirket açısından Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesine göre herhangi bir vergi kesintisi söz konusu olmayacaktır. Diğer taraftan, söz konusu hisse senetlerini veya ortaklık paylarını elden çıkaran gerçek ya da tüzel kişinin hukuki niteliğine göre genel hükümler çerçevesinde vergilendirme yapılacaktır. Örnek B Ltd. Şti.’nin elinde bulunan A hisse senetleri, 10/12/2020 tarihinde A tarafından TL bedel karşılığı iktisap edilmiştir. Şirketlerin kendi hisselerini iktisap etmeleri Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca tevkifat kapsamında olmadığından bu aşamada A nezdinde Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına göre vergi kesintisi yapılmayacaktır. Öte yandan, B Ltd. Şti. söz konusu hisse senetlerinin satışı dolayısıyla Kurumlar Vergisi Kanunu hükümleri uyarınca vergilemeye tabi olacaktır. İktisap edilen hisse senetleri ve ortaklık paylarının sermaye azaltımı yoluyla itfası Tam mükellef sermaye şirketlerinin iktisap ettikleri kendi hisse senetleri veya ortaklık paylarını sermaye azaltımı yoluyla itfa etmeleri halinde, iktisap bedeli ile hisse senetlerinin veya ortaklık paylarının itibari değeri arasındaki olumsuz farkın, sermaye azaltımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil edildiği tarih itibarıyla sermaye şirketleri nezdinde %15 oranında vergi kesintisine tabi tutulması gerekmektedir. Örnek C hisse senetlerinin itibari değeri her bir hisse için 10 TL’dir. C ortağı olan D Ltd. Şti.’nin aktifinde bulunan C ait 10 TL itibari değerle kayıtlı 500 adet hisse senedi, C tarafından 15/12/2020 tarihinde TL bedel karşılığında satın alınmıştır. C tarafından hisse senetlerinin iktisap edildiği 15/12/2020 tarihi itibarıyla Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına göre vergi kesintisi yapılmayacaktır. D Ltd. Şti. ise hisse senetlerinden elde ettiği [ – 500 x 10=] TL kazancını kurumlar vergisine tabi tutacaktır. D Ltd. Şti. bu satış işlemi dolayısıyla, şartları taşıması halinde Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının e bendinde yer alan istisnadan faydalanabilecektir. C TL’ye iktisap ettiği kendi hisse senetleri için sermaye azaltımı kararı almış ve itibari değeri 10 TL olan 500 adet hisse senedi için alınan itfa kararını 7/3/2021 tarihinde ticaret sicilinde tescil ettirmiştir. Buna göre, C 7/3/2021 tarihi itibarıyla, hisse senetlerinin iktisap bedeli ile itibari değeri arasındaki fark olan [ – 500 x 10=] TL üzerinden %15 oranında vergi kesintisi yapacak ve TL x %15= TL vergiyi Mart/2021 dönemi muhtasar ve prim hizmet beyannamesiyle beyan ederek ödeyecektir. C satın almış olduğu kendi hisse senetlerini sermaye azaltımı yoluyla itfa etmiş olduğu için ödediği TL vergi, C veya D Ltd. Şti. nezdinde herhangi bir vergiden mahsup edilemeyecek, matrahın tespitinde gider yazılamayacak veya iade konusu yapılamayacaktır. İktisap edilen hisse senetleri ve ortaklık paylarının iktisap bedelinin altında bir bedelle elden çıkarılması Tam mükellef sermaye şirketlerinin iktisap ettikleri kendi hisse senetlerini veya ortaklık paylarını, iktisap bedelinin altında bir bedel karşılığında elden çıkarmaları halinde, iktisap bedeli ile elden çıkarma bedeli arasındaki fark tutar, elden çıkarma tarihi itibarıyla %15 oranında vergi kesintisine tabi tutulacaktır. Öte yandan, şirketlerin bu şekilde iktisap etmiş oldukları kendi hisse senetlerini iktisap bedelinin üzerinde bir bedelle elden çıkarmaları halinde Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca vergi kesintisi yapılmayacaktır. Örnek G hisse senetlerinin itibari değeri her bir hisse için 20 TL’dir. F Ltd. Şti.’nin aktifinde bulunan G ait TL toplam değerle kayıtlı adet hisse senedi, G tarafından 19/12/2020 tarihinde TL bedel karşılığında satın alınmıştır. G tarafından hisse senetlerinin iktisap edildiği 19/12/2020 tarihi itibarıyla, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına göre vergi kesintisi yapılmayacaktır. G TL’ye iktisap etmiş olduğu kendi hisse senetlerini 17/4/2021 tarihinde TL’ye satmıştır. Buna göre G 17/4/2021 tarihi itibarıyla, kendi hisse senetlerinin iktisap bedeli ile satış değeri arasındaki fark tutarı olan TL – TL = TL üzerinden %15 oranında vergi kesintisi yapacak ve TL x %15= TL vergiyi Nisan/2021 dönemi muhtasar ve prim hizmet beyannamesiyle beyan ederek ödeyecektir. G satın almış olduğu kendi hisse senetlerini iktisap bedelinden düşük bir bedelle elden çıkarması nedeniyle ödemiş olduğu TL tutarındaki vergi, G veya F Ltd. Şti. nezdinde herhangi bir vergiden mahsup edilemeyecek, matrahın tespitinde gider olarak dikkate alınamayacak veya iade konusu yapılamayacaktır. G nezdinde ortaya çıkan TL zarar, G kendi hisse senetlerinin iktisabında veya satışında Kanunun transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı hükümlerine göre eleştiri konusu yapılacak bir durum bulunmaması kaydıyla, kurum kazancının tespitinde dikkate alınabilecektir. İktisap edilen hisse senetleri veya ortaklık paylarının sermaye azaltımı yoluyla itfa edilmemesi veya elden çıkarılmaması Tam mükellef sermaye şirketlerinin iktisap ettikleri kendi hisse senetlerini veya ortaklık paylarını, iktisap ettikleri tarihten itibaren iki tam yıl içerisinde sermaye azaltımı yoluyla itfa etmemeleri veya elden çıkarmamaları halinde, iktisap tarihinden itibaren iki tam yıllık sürenin son günü itibarıyla, iktisap bedeli ile hisse senetlerinin veya ortaklık paylarının itibari değeri arasındaki fark tutarı üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına göre %15 oranında vergi kesintisi yapılacaktır. Örnek 1 G hisse senetlerinin itibari değeri her bir hisse için 20 TL’dir. H Ltd. aktifinde toplam TL bedelle kayıtlı adet hisse G tarafından 13/2/2021 tarihinde toplam TL bedel karşılığında satın alınmıştır. G tarafından hisse senetlerinin iktisap edildiği 13/2/2021 tarihi itibarıyla Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına göre vergi kesintisi yapılmayacaktır. H Ltd. Şti. ise G hisse senetlerinin satışından elde ettiği TL – TL= TL kazancı genel hükümler çerçevesinde kurumlar vergisine tabi tutacak olup şartları taşıması halinde Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının e bendinde yer alan iştirak hissesi satış kazancı istisnasından faydalanabilecektir. G TL’ye iktisap ettiği kendi hisse senetlerini 13/2/2023 tarihi itibarıyla sermaye azaltımı yoluyla itfa etmemiş ve elden çıkarmamıştır. Buna göre, G 13/2/2023 tarihi itibarıyla, kendi hisse senetlerinin iktisap bedeli ile itibari değeri arasındaki fark olan [ – x 20=] TL üzerinden %15 oranında vergi kesintisi yapacak ve hesaplamış olduğu TL x %15= TL vergiyi Şubat/2023 dönemi muhtasar ve prim hizmet beyannamesiyle beyan ederek ödeyecektir. G satın almış olduğu kendi hisse senetlerini iktisap tarihinden itibaren iki yıllık süre içinde sermaye azaltımı yoluyla itfa etmemesi ve elden çıkarmamış olması nedeniyle ödemiş olduğu TL vergi, herhangi bir vergiden mahsup edilemeyecek veya iade konusu yapılamayacaktır. Ayrıca TL’lik bu vergi, G tarafından kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak da dikkate alınmayacaktır. Örnek 2 K hisse senetlerinin itibari değeri her bir hisse için 10 TL’dir. K Borsa İstanbul’da işlem görmekte olan adet kendi hisse senedini, 1/8/2021 tarihinde TL’ye satın almıştır. K TL’ye iktisap ettiği kendi hisse senetlerini 1/8/2023 tarihi itibarıyla henüz sermaye azaltımı yoluyla itfa etmediği gibi elden de çıkarmamıştır. Buna göre, K iktisap tarihinden itibaren iki tam yıllık sürenin dolduğu 1/8/2023 tarihi itibarıyla, kendi hisse senetlerinin iktisap bedeli ile itibari değeri arasındaki fark olan [ TL – TL x 10=] TL üzerinden %15 oranında vergi kesintisi yapacak ve hesaplamış olduğu TL x %15= TL vergiyi Ağustos/2023 dönemi muhtasar ve prim hizmet beyannamesiyle beyan ederek ödeyecektir. 1/8/2023 tarihi itibarıyla, iki yıldır elinde tutmakta olduğu kendi hisse senetlerinin iktisap bedeli ile itibari bedeli arasındaki fark üzerinden vergi kesintisi yapan K kendi hisse senetlerini iktisap tarihinden iki tam yıllık süre geçtikten sonraki bir tarih olan 11/10/2023 tarihinde TL’ye satmıştır. Ağustos/2023 dönemi muhtasar ve prim hizmet beyannamesi ile Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına göre tevkifat yükümlülüğünü yerine getirmesi gereken K bu satış nedeniyle ayrı bir tevkifat yükümlülüğü bulunmamaktadır. İktisap edilen hisse senetleri veya ortaklık paylarının iktisap bedelinin üzerinde bir bedelle elden çıkarılması Sermaye şirketleri, iktisap ettikleri kendi hisse senetleri veya ortaklık paylarını sermaye azaltımı yoluyla itfa edebilecekleri gibi iktisap bedelinin altında veya üstünde bir bedel karşılığında elden çıkarabilmektedirler. Tam mükellef sermaye şirketlerince iktisap edilen kendi hisse senetleri veya ortaklık paylarının, iktisap bedelinin üzerinde bir bedelle elden çıkarılması halinde satış kazancının tamamı kurum kazancına dahil edilerek genel hükümlere göre vergilendirilecektir. Örnek I Ltd. Şti.’nin ortaklık paylarının kayıtlı değeri her bir pay için 50 TL’dir. Bay A’nın elinde bulundurduğu 500 adet I Ltd. Şti.’ne ait ortaklık payı, I Ltd. Şti. tarafından 11/7/2021 tarihinde toplam TL’ye satın alınmıştır. Bu aşamada Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesine göre tevkifat yapılması söz konusu olmayacaktır. I Ltd. Şti., 11/7/2021 tarihinde iktisap ettiği kendi ortaklık paylarını 21/7/2022 tarihinde TL bedel karşılığında satmıştır. I Ltd. Şti.’nin, iktisap bedelinin üzerinde bir bedelle kendi ortaklık paylarını elden çıkarması nedeniyle, bu aşamada da Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca vergi kesintisi yapılmayacak olup, TL – TL = TL tutarında satış kazancı genel hükümler çerçevesinde vergilendirilecektir. Uygulama dönemi 11/11/2020 tarihli ve 7256 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere eklenen, kendi hisselerini iktisap eden şirketlerde vergi kesintisine ilişkin dördüncü fıkra, 7256 sayılı Kanunun 45 inci maddesinin birinci fıkrasının e bendi uyarınca bu Kanunun yayımı tarihi olan 17/11/2020 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Buna göre, söz konusu düzenleme, tam mükellef sermaye şirketlerinin 17/11/2020 tarihinden itibaren iktisap ettikleri kendi hisse senetleri ve ortaklık payları açısından uygulanacaktır. Dolayısıyla, tam mükellef sermaye şirketlerinin 17/11/2020 tarihinden önce iktisap ettikleri kendi hisse senetleri veya ortaklık payları için bu düzenleme uygulanmayacaktır.” MADDE 3 – Aynı Tebliğin “ Kurumlar vergisi oranı ve geçici vergi” başlıklı bölümünden sonra gelmek üzere aşağıdaki bölüm eklenmiştir. “ Borsa İstanbul Pay Piyasasında ilk defa işlem görmek üzere en az %20 oranında halka arz edilen kurumlarda kurumlar vergisi oranının 2 puan indirimli uygulanması 7256 sayılı Kanunun 35 inci maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanununun 32 nci maddesine eklenen altıncı fıkrada yer alan düzenlemeyle payları Borsa İstanbul Pay Piyasasında ilk defa işlem görmek üzere en az %20 oranında halka arz edilen kurumların paylarının ilk defa halka arz edildiği hesap döneminden başlamak üzere beş hesap dönemine ait kurum kazançlarına kurumlar vergisi oranının 2 puan indirimli olarak uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Öte yandan bankalar, finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri, finansman şirketleri, ödeme ve elektronik para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketleri indirimli oran uygulamasından yararlanamayacaklardır. İndirimli oranlı kurumlar vergisi uygulamasından yararlanılabilmesi için, payların Borsa İstanbul Pay Piyasasında maddenin yürürlük 17/11/2020 tarihinden sonra ilk defa halka arz ediliyor olması ve en az %20 oranında halka arzın gerçekleştirilmesi gerekmektedir. %20’lik oranın hesabında halka arz edilen tutarla birlikte ulaşılan toplam sermaye tutarı dikkate alınacaktır. İndirimli oranlı kurumlar vergisi uygulaması süresiz olmayıp, ilk defa halka arzın gerçekleştiği hesap döneminden başlamak üzere beş hesap dönemi boyunca elde edilecek kurum kazançlarına uygulanacaktır. Halka arz şartının Kanunda öngörülen şekilde sağlandığı geçici vergilendirme döneminden itibaren kurumlar vergisi 2 puan indirimli olarak uygulanacak olup halka arzın gerçekleştiği tarihe göre önceki geçici vergilendirme dönemlerinde kanuni oran üzerinden hesaplanan geçici vergiler için düzeltme işlemi yapılmayacaktır. İndirimli oranlı kurumlar vergisi uygulamasından yararlanılabilmesi için en az %20 oranındaki halka açıklığın, ilk defa halka arzın gerçekleştiği hesap döneminden itibaren beş hesap dönemi boyunca korunması gerekmektedir. Bu şartın ihlal edilmesi halinde indirimli vergi oranı uygulaması nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmemiş vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir. Ayrıca bu hüküm kapsamında, İndirimli oranlı kurumlar vergisinden yararlanan kurumların ilk defa halka arzın gerçekleştiği hesap döneminden itibaren beş hesap dönemi içerisinde tasfiyeye girmeleri veya devir ya da tam bölünme yoluyla infisah etmeleri halinde ise indirimli vergi oranı uygulaması nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmemiş vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir. Örnek 1 İnşaat sektöründe faaliyette bulunan A payları yetkili organının kararı doğrultusunda 9/3/2021 tarihinde Borsa İstanbul Pay Piyasasında işlem görmek üzere ilk defa halka arz olunmuştur. Söz konusu halka arz işlemiyle birlikte %35 oranında halka açılan A 2021-2025 hesap dönemlerinde elde edeceği kurum kazancına kurumlar vergisi oranı 2 puan indirimli olarak uygulanacaktır. Örnek 2 Madencilik sektöründe faaliyette bulunan B payları 13/7/2020 tarihinde halka arz edilmiş olup, halka açıklık oranı %30’dur. Hali hazırda sermayesi TL olan B 2022 yılında TL’lik sermaye artırımıyla halka arz edilmiş ve halka açıklık oranı %56,25 olmuştur. B ilk defa halka arz edildiği tarih, indirimli oranda kurumlar vergisi uygulamasının yürürlük tarihi 17/11/2020 öncesine tekabül ettiğinden indirimli oranda kurumlar vergisi uygulamasından yararlanması mümkün bulunmamaktadır. Örnek 3 TL sermayesi bulunan ve 2021 yılında TL sermaye artırımı suretiyle ilk defa olmak üzere TL / TL %20 oranında halka arz edilen C bu hesap döneminden itibaren indirimli oranda kurumlar vergisi uygulamasından yararlanabilecektir. C indirimli orandan yararlanabilmesi için 2021-2025 yılları arasında tasfiyeye girmemesi ve yine bu dönemde devir ya da tam bölünme yoluyla infisah etmemesi gerekmektedir. C bu dönem içerisinde tasfiyeye girmesi veya devir ya da tam bölünme yoluyla infisah etmesi halinde ise indirimli oranda uygulanan kurumlar vergisi nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmemiş vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir. Örnek 4 14/2/2021 tarihinde %10 oranında ilk defa halka arz edilen D 14/2/2022 tarihinde %15 oranında ikinci halka arzı gerçekleştirilmiştir. Her ne kadar D toplam halka arz oranı toplamda %20’nin üzerine çıkmış olsa da ilk defa halka arzda %20’lik oranın sağlanamaması nedeniyle 2 puan indirimli oranda kurumlar vergisi uygulamasından yararlanılamayacaktır. Örnek 5 Finansal kiralama sektöründe faaliyette bulunan E payları ilk defa 15/6/2021 tarihinde halka arz edilmiş olup, halka arz oranı %45’tir. Finansal kiralama şirketleri, söz konusu indirimli oranda kurumlar vergisi uygulamasından yararlanamayacaklar arasında sayıldığından E kurum kazancına indirimli oranda kurumlar vergisi uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Ayrıca, söz konusu indirimli oranda kurumlar vergisi uygulaması, normal hesap dönemi kullanan mükelleflerin 1/1/2021 tarihinden itibaren elde edilen kazançlarına, özel hesap dönemi kullanan mükelleflerin ise 2021 takvim yılından itibaren başlayan özel hesap dönemlerinde elde edilen kazançlarına uygulanacaktır. Örnek 6 Giyim sektöründe faaliyette bulunan ve normal hesap dönemini kullanan G payları 23/12/2020 tarihinde ilk defa halka arz edilmiş olup, halka arz oranı % 25’tir. Kanunun 32 nci maddesinin altıncı fıkrasının yürürlük 17/11/2020 tarihinden sonra söz konusu halka arz işlemiyle birlikte %25 oranında halka açılan G 2021-2025 hesap dönemlerinde elde edeceği kurum kazancına kurumlar vergisi oranı 2 puan indirimli olarak uygulanacaktır. Öte yandan, 2021-2025 hesap dönemlerine ilişkin geçici vergilendirme dönemlerinde de G için kurumlar vergisi oranı 2 puan indirimli olarak uygulanacaktır.” MADDE 4 – Aynı Tebliğin “ bölümünden sonra gelmek üzere aşağıdaki bölüm eklenmiştir. “ 5520 sayılı Kanuna 7316 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle eklenen geçici 13 üncü madde hükmü aşağıdaki gibidir. “Geçici Madde 13 – 1 Bu Kanunun 32 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan %20 oranı, kurumların 2021 yılı vergilendirme dönemine ait kurum kazançları için %25, 2022 yılı vergilendirme dönemine ait kurum kazançları için %23 olarak uygulanır. Bu oranlar özel hesap dönemi tayin edilen kurumlar için ilgili yıl içinde başlayan hesap dönemlerine ait kazançlarına uygulanır.” Ayrıca, 7316 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin c bendiyle, söz konusu geçici 13 üncü maddenin, -1/7/2021 tarihinden itibaren verilmesi gereken beyannamelerden başlamak ve 1/1/2021 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemine özel hesap dönemi tayin edilen kurumlar için 1/1/2021 tarihinden itibaren başlayan hesap dönemine ait kurum kazançları için geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği, -Bu oranların özel hesap dönemi tayin edilen kurumlar için ilgili yıl içinde başlayan hesap dönemlerine ait kazançlara uygulanacağı belirtilmiştir. Bu kapsamda, kurumlar vergisi mükelleflerinin 1/1/2021 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemleri için 1/7/2021 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık/geçici kurumlar vergisi beyannamelerinde beyan edilen matrahlarına %25 oranında kurumlar vergisi/geçici vergi uygulanacaktır. 2022 hesap dönemine ait kurum kazançları üzerinden ise %23 oranında kurumlar vergisi alınacaktır. Dolayısıyla, geçici vergi oranı, hesap dönemi olarak takvim yılını kullanan mükelleflerde 1/1/2021 tarihinden itibaren başlayan 2021 hesap döneminin ikinci geçici vergi döneminden itibaren %25 oranında; kendilerine özel hesap dönemi tayin edilmiş olan mükelleflerde ise 1/1/2021 tarihinden itibaren başlayan hesap dönemlerine ilişkin olarak 1/7/2021 tarihinden itibaren verilmesi gereken geçici vergi beyannamelerinde %25 olarak uygulanacaktır.” MADDE 5 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 6 – Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür. ––––––––––––––––––– 1 Yabancı kaynak tutarının öz kaynak tutarını aşan kısmı 2 TL, 2021 yılında devam etmekte olan yıllara sari inşaat ve onarma işine ilişkin finansman gideridir. Kaynak İsmmmo,Resmi gazete Yasal Uyarı Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Logomuhasebe karen ltd veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

döviz kur farkı en az olan banka 2019